34 Adet Cevabı Belli Eğlenceli Bilmeceler, Cevaplı Bilmeceler, Eğlenceli ve Zeka Açıcı Bilmecenin Cevapları

0

Cevaplı bilmeceler. Merak ediyor musunuz? Altıgen gözlü, tatlıdır özü ne olabilir? Yangın dolabını açarsan ne olur? Ya da Bir küçücük fıçıcık içi dolu turşucuk hangi meyveyle ilişkilidir? Bu ve daha fazlasını keşfetmek için okumaya devam edin!

Bu bilmece ve bulmacalar genellikle hem zekâ geliştirici hem de eğlenceli unsurlar taşır. Şimdi, her bir bilmeceyi ve çözümünü daha ayrıntılı bir şekilde açıklayalım. Her birinin ardındaki anlamı ve neden bu şekilde düşünüldüğünü irdeleyelim.

Cevaplı Bilmeceler

1. Buzdolabına giren sineğe ne olur?

Yanıt: Yazık olur.
Bu bilmece, bir sineğin buzdolabına girmesi durumunda hayatta kalamayacağına dair bir espriyi barındırıyor. Buzdolabı soğuk ortamıdır ve sinek gibi canlılar soğukta hayatta kalmakta zorluk çeker. Bu yüzden “Yazık olur” cevabı hem komik hem de anlamlıdır.

2. Domates nasıl kızarır?

Yanıt: Yüzüne tokat atınca.
Bu bilmece, domatesin olgunlaşması için güneş ışığına ihtiyaç duyduğunu ve bunun bir tür mizahi şekilde anlatıldığını gösterir. “Tokat atmak” ifadesi, gerçek anlamda değil, domatesin renk değişimi ve olgunlaşmasını simgeler.
Buradaki “tokat” kelimesi bir metafordur, domatesin kızarmasıyla bir ilişkilendirme yapılır.

3. Düşünen file ne denir?

Yanıt: Filozof.
Burada “düşünme” eylemi ile birlikte “fil” kelimesinin birleştirilmesi yapılmış. Fil, doğada bilinen en akıllı hayvanlardan biri olarak kabul edilir, bu yüzden “filozof” kelimesi kullanılmıştır.
Filozof, derin düşünceye sahip ve yaşamı sorgulayan bir kişiyi tanımlar.

4. Küçük kare kutu içi insan dolu

Yanıt: Televizyon.
Bu bilmecede, televizyon ekranı küçük kare şekliyle betimlenmiş. İçindeki insanları izlediğimizde, televizyon bu anlamda bir “insan” barındırır; fakat aslında görüntülerdir, insanlar değil. Bu bir tür görsel yanılsamadır.

5. Kaplumbağanın en çok nefret ettiği şey nedir?

Yanıt: Sırtının kaşınması.
Kaplumbağaların sırtları genellikle sert kabuklarla kaplıdır, bu da onların rahatça kaşınmalarını zorlaştırır. Bu bilmecede sırtlarının kaşınması onlara büyük bir rahatsızlık verir. Yavaş ve korunmasız olan bu hayvanların başlıca zayıflıklarından biridir.

6. Kimin önünde herkes şapka çıkarır?

Yanıt: Berberin.
Burada berber, şapka çıkarma ve saygı gösterme konusuyla ilişkilendirilmiş. Berber, genellikle saç tıraşı ve bakım işleriyle uğraşan kişidir, bu yüzden saygı duyulan bir meslek olarak betimlenmiştir.

7. Bir sihirli fenerim, kibritsizde yanarım

Yanıt: Ampul.
Ampul, elektrikle çalışan bir ışık kaynağıdır. Kibrit gerektirmez, ama doğru bir elektrik bağlantısı ile çalışabilir. Bu bilmecede sihirli bir özellik taşıyan fener, aslında ampulün işlevini simgeler.

8. En temiz böcek hangisidir?

Yanıt: Hamam Böceği.
Bu şaka, halk arasında hamam böceğinin kirli ve rahatsız edici bir böcek olarak bilindiği algısını tersine çevirir. Ancak, doğada çoğu böcek gibi hamam böceği de ekosistem için faydalıdır. Hamam böceği, aslında organik atıkları yiyerek çevresini temizler.

9. Servis yapıldığı halde yenmeyen şey nedir?

Yanıt: Tenis topu.
Burada tenis topu, hizmet edilen fakat yenmeyen bir nesne olarak karşımıza çıkar. Bu bilmece, kelime oyunu yoluyla çeşitli anlamlar taşır. “Servis” kelimesi, hem yemek servisi hem de tenis terimi olarak kullanılabilir.

10. Hangi maymunlar ağaca çıkamaz?

Yanıt: Yükseklik korkusu olanlar.
Maymunlar doğal olarak ağaçlarda yaşarlar. Ancak burada yapılan espri, yükseklik korkusuna sahip maymunlar olamayacağı yönündedir. Bu gülünç bir durumu yansıtan bir bilmecedir.

11. Kolu var eli yok, karnı yarık karnı yok

Yanıt: Ceket.
Ceket, kol olan ama el olmayan ve karnı yarık (cep) gibi özelliklere sahip bir giysi olarak tanımlanır. Ceket görsel bir benzetmeyle bu şekilde ifade edilir.

12. Yangın dolabını açarsan ne olur?

Yanıt: Hiçbir şey olmaz.
Yangın dolabı genellikle içinde yangınla ilgili araç gereçlerin bulunduğu bir dolaptır. Ancak dolabın sadece açılmasıyla gerçek bir etki oluşmaz, bu sadece bir durumu açıklamak için kullanılan komik bir ifadedir.

13. Yeter çektiğim!

Yanıt: Fotoğraf makinesi.
Bu ifade, fotoğraf çekme eylemini sembolize eder. Fotoğraf makinesi “yeter çektiğim!” diyen bir kişi gibi düşünülebilir çünkü fotoğraf çekmek için düğmeye basılır ve anı yakalarsınız.

14. Yeşil mantolu, kırmızı entarili, siyah düğmeli

Yanıt: Karpuz.
Karpuzun dışını tanımlayan bu betimleme, yeşil kabuk, kırmızı et ve siyah çekirdeklerle ilgilidir. Bu bilmecede, renkli özellikler üzerinden karpuzun betimlemesi yapılır.

15. Yer altında sakallı derviş

Yanıt: Pırasa.
Pırasa, toprağın altında büyüyen ve sakar bir şekilde uzanan bir bitkidir. “Sakallı derviş” ifadesi, pırasanın şekli ve büyüme tarzıyla benzerlik taşır. Bu görsel bir benzetmedir.

16. Bir kuyum var, içi dolu suyum var, su içinde yılan var, yılan ağzında alev var

Yanıt: Lamba.
Bu bilmecede, “kuyum” kelimesi lambanın şekliyle ilişkilendirilen bir terimdir. Lamba, kuyum gibi yuvarlak bir nesneye benzetilir. İçindeki su, lambanın içindeki ışıkla ilgili bir metafor olabilir. Yılan, lambanın şekli veya lambadaki ışığın hareketine benzetilebilir, çünkü ışık bazen yılanın hareketine benzer bir şekilde dalgalanır veya şekil alır. Alev, lambadaki ışık kaynağını simgeler ve bu da aslında bir ateşin sembolüdür. Bu bilmecede kullanılan öğeler, lambanın ışığını, şekli ve ısısını anlatan bir metafordur.

17. Açılınca şırıldar kapanınca hırıldar

Yanıt: Musluk / çeşme.
Musluk veya çeşme, açıldığında suyun akmaya başlamasıyla şırıldar ve kapanınca bir tür hırıltı sesi çıkarabilir, çünkü su akışı kesilmiştir. Bu bilmece, sesin ve hareketin musluk ile ilişkisini betimler. “Şırıldama” ve “hırıltı” kelimeleri, musluğun açılması ve kapanmasındaki ses değişimlerini anlatan esprili bir ifade biçimidir.

18. Bir küçücük fıçıcık içi dolu turşucuk

Yanıt: Limon.
Bu bilmecede, limonun şekli ve içindeki asidik öz betimlenmiştir. “Fıçıcık” kelimesi, limonun yuvarlak yapısına benzetilmiş, “turşucuk” ise limonun asidik ve ekşi özelliklerini anlatır. Limon, kendi başına bir tür “turşu” gibi ekşi bir tat sunar, bu nedenle limonun içeriği ve tadı üzerinden yapılan bir benzetmedir.

19. Küçük el yastık içine un bastık

Yanıt: İğde.
İğde, küçük ve yuvarlak bir meyvedir, bu nedenle “küçük el” ifadesi, iğde meyvesinin boyutunu tanımlar. Yastık içine un bastık kısmı, iğdenin kabuğunun içinde yer alan tohumlarına benzetilir. Un ise iğde tohumlarının küçük ve ince yapısını simgeler. Bu bilmecede görsel bir benzetme ile iğde meyvesinin dış görünüşü anlatılır.

20. Açarsam dünya olur, yakarsam kül olur

Yanıt: Harita.
Bu bilmece haritayı anlatır. Harita açıldığında, bir dünya görüntüsü görülür, çünkü dünya haritada bir şekilde gösterilir. Ancak yakıldığında, harita küle döner, çünkü haritalar kağıttan yapılmıştır ve kağıt yanınca kül olur. “Açma” ve “yakma” ifadeleri, haritanın bir tür yüzeysel ve simgesel anlamlarını gösterir.

21. Adam bilgisayarın başında uyuya kalmış, ertesi gün nezle olmuş. Neden?

Yanıt: Windows açık kalmış.
Bu bilmece, Windows işletim sisteminin bilgisayar kullanımıyla ilişkili bir espriyi barındırır. Windows bilgisayarın açık kalmasıyla birlikte, genellikle çalışmalar devam eder, ancak bazen bu durum yavaşlamaya ve çeşitli sorunlara yol açabilir. Bilmecede nezle olmak, aslında bir teknolojik aksaklık ve yavaşlama ile ilişkilendirilmiş. “Windows”un açık kalması, gerçek anlamda bir yavaşlama ve sorun yaratabileceği için bu durumdan esprili bir şekilde nezle olmak çıkarılmış.

22. Adem peygamberin sahip olmadığı ama çocukların sahip olduğu şey nedir?

Yanıt: Anne-baba.
Bu bilmece, Adem peygamberi ile çocukların sahip olduğu bir farkı vurgular. Adem’in yaratılışında, insanlar ilk yaratılanlar olduğu için anne ve babaya sahip değildi. Oysa ki, çocuklar doğduklarında doğal olarak bir anne ve babaya sahiptir. Bu bilmecede, evrimsel bir süreçten gelen nesillerin farkı anlatılır.

23. Ağız içinde dil, arifsen bunu bil

Yanıt: Kaval.
Bu bilmece, kaval adlı bir müzik aletini anlatır. Kaval, bir tür nefesli çalgıdır ve ağız yoluyla çalınır. “Dil” ifadesi, kavalın ağız kısmında bulunan parçayı simgeler. “Arifsen bunu bil” kısmı, müzikle ilgilenen kişilerin kavalın sesini tanıyabileceği anlamına gelir.

24. Ağız kapalıdır, Yenmez içilmez… İslam’ın şartıdır, Asla vazgeçilmez.

Yanıt: Oruç.
Bu bilmece oruçu tanımlar. Oruç, ağız kapalı olduğu bir ibadettir ve yemek içmek yasaktır. “İslam’ın şartıdır” ifadesi, orucun İslam dinindeki önemli bir ibadet olduğunu belirtir. “Asla vazgeçilmez” kısmı, orucun bir yaşam tarzı ve inanç olduğuna vurgu yapar.

25. Ağzı vardır konuşmaz, yatağı var uyumaz.

Yanıt: Akarsu.
Bu bilmece, akarsuyu anlatır. Ağzı olmasına rağmen konuşmayan bir şeydir; akarsu, akarken sesler çıkarır ama konuşmaz. Ayrıca, yatağı vardır, çünkü akarsuyun bir yatağı vardır, ama bu yatağa uyumaz, sadece akar. Akarsu, doğal bir su yolu olduğu için bu bilmecede anlatılan özelliklere uyar.

26. Akılla bilinmez, kalble bilinir, Saygıyla silinmez, kinle silinir.

Yanıt: Sevgi.
Bu bilmecede sevgiyi tanımlayan bir dizi özellik sıralanmıştır. “Akılla bilinmez” ifadesi, sevginin mantıklı bir şekilde açıklanamayacak bir duygu olduğunu anlatır. Sevgi, çoğu zaman duygusal bir deneyimdir ve mantıkla ölçülmesi mümkün olmayan bir şeydir. “Kalple bilinir” kısmı, sevginin içsel ve duygusal bir bağ olduğunu, kalp ile hissedilen bir şey olduğunu vurgular. “Saygıyla silinmez” ifadesi, sevginin saygı ile sürekli ve kalıcı olduğunu anlatır, sevgi bir kez oluştuğunda kolayca silinemez. “Kinle silinir” kısmı ise sevginin kin ve öfke ile silinebilir olduğunu belirtir; yani olumsuz duygular, sevginin gücünü zayıflatabilir. Bu bilmecede, sevginin derin ve güçlü bir duygu olduğuna dair vurgular yapılır.

27. Alfabe de kaç harf var?

Yanıt: Altı, A-L-F-A-B-E.
Bu bilmece, alfabenin harf sayısını sorarken “altı” sayısını alfabenin harflerinden bir tür kelime oyunu yaparak verir. Gerçekten de “A-L-F-A-B-E” harfleri toplamda altı harften oluşur, yani bilmeceyi çözmek için doğru anlamı kelime üzerinden çıkarmak gerekmektedir. Bu bilmecede alfabe ve harf sayısına dair yapılan esprili bir soru ile oyunculuk vardır.

28. Allah yapar yapısını. Bıçak açar kapısını.

Yanıt: Karpuz.
Bu bilmece, karpuzun yapısını ve içini tanımlar. “Allah yapar yapısını” ifadesi, karpuzun doğal yapısının yaratılışını, yani doğada nasıl meyve olarak oluştuğunu anlatır. “Bıçak açar kapısını” kısmı, karpuzun içini kesmekle açılan bir meyve olmasıyla ilgilidir. Yani, bir bıçak ile karpuzun kabukları açılır ve karpuzun suyu ve içi ortaya çıkar. Bu bilmecede karpuzun yapısı ve içeriği esprili bir şekilde anlatılmaktadır.

29. Altı adam bir şemsiyenin altında ıslanmadan nasıl durabilir?

Yanıt: Yağmur Yağmazsa.
Bu bilmece, şemsiyenin işlevini ve yağmurun önemini sorgular. Altı adam bir şemsiyenin altında ıslanmadan durabilir, ancak sadece yağmur yağmazsa. Burada yağmurun olmaması gerekliliği, şemsiyenin aslında sadece yağmurdan korunma amacı taşıdığını anlatan bir mantık içerir. Yani şemsiyenin altında kimse ıslanmaz, çünkü yağmurun yağması gerekir.

30. Altı harman, Üstü orman.

Yanıt: Alın.
Bu bilmece, alını tanımlar. Altı harman ifadesi, alının yüzün alt kısmında olması ve başın alt kısmına benzetilmesiyle ilişkilidir. Üstü orman ise alının üst kısmının, saçların ve başın üst kısmı gibi daha ormanı andıran bir alana benzetilmesiyle açıklanır. Bu bilmecede, alın bölgesi doğa unsurlarına benzetilmiş ve simgesel bir şekilde anlatılmıştır.

31. Altıgen gözlü, tatlıdır özü, Fakir ile işi yok, Zengine özgü.

Yanıt: Bal.
Bu bilmece, balı anlatır. “Altıgen gözlü” ifadesi, balın peteklerinin altıgen şekline benzer yapısını anlatır. “Tatlıdır özü” kısmı, balın tatlı özünü belirtir. “Fakir ile işi yok, Zengine özgü” ise, balın tarihsel olarak daha çok zenginler tarafından tüketilen bir gıda olarak görülmesiyle ilgilidir. Bu bilmecede, balın tatlılığı ve zenginle ilişkilendirilmesi esprili bir şekilde anlatılmaktadır.

32. Altın tas, gümüş tas; Birini kaldır, birini as.

Yanıt: Güneş ve Ay.
Bu bilmece, güneş ve ayı anlatır. Altın tas güneşi simgeler çünkü güneş altın gibi parlak ve ışıltılıdır, gümüş tas ise ayı simgeler, çünkü ayın ışığı gümüşi ve daha yumuşaktır. “Birini kaldır, birini as” ifadesi, güneşin gün boyunca daha yüksekte, ay ise gece boyunca daha düşük bir konumda olduğu anlamına gelir. Bu bilmecede güneşin ve ayın sembolik olarak temsil edilen özellikleri yer alır.

33. Aralıkta tükenir, Ocakta yenilenir.

Yanıt: Takvim.
Bu bilmece takvimi tanımlar. Aralıkta tükenir, yılın son ayı Aralıkta bir yılın sonlanması ve yeni yılın başlaması simgelenmiştir. Ocakta yenilenir ise yeni bir yılın Ocak ayında başlaması ve takvimin yenilenmesi anlamına gelir. Bu bilmecede yılın bitişi ve başlangıcı ile ilgili bir zaman döngüsüne dair esprili bir ifade yer almaktadır.

34. Arşın ayaklı, Burma bıyıklı

Yanıt: Tavşan.
Bu bilmece, tavşanı anlatır. “Arşın ayaklı” ifadesi, tavşanın uzun ve ince bacaklarını betimler. “Burma bıyıklı” kısmı ise tavşanın uzun bıyıklarına ve sevimli yüz yapısına atıfta bulunur. Bu bilmecede, tavşanın fiziksel özellikleri vurgulanmış ve görsel bir benzetme yapılmıştır.


Leave A Reply