Abaka Han Kimdir? İlhanlı Devleti’nin Güçlü Hükümdarının Hayatı ve Mirası

0

Abaka Han kimdir? İlhanlı Devleti’nin ikinci hükümdarı olarak Orta Doğu’nun kaderini değiştiren Abaka Han’ın hayatı, siyasi hamleleri ve kültürel katkıları hakkında kapsamlı bilgiye ulaşın.

Abaka Han, İlhanlı Devleti’nin ikinci hükümdarı olarak 1265-1282 yılları arasında hükümdarlık yapmıştır. Moğol İmparatorluğu’nun bir kolu olan İlhanlılar, özellikle İran ve çevresinde hüküm sürmüş ve geniş bir coğrafyada etkili olmuştur. Abaka Han’ın döneminde, İlhanlı Devleti çeşitli siyasi, ekonomik ve askeri gelişmeler yaşamış; bu süreçte Orta Doğu’nun kaderini etkileyen önemli olaylar meydana gelmiştir.

Bu yazıda Abaka Han’ın yaşamını, İlhanlı Devleti’nin kuruluşundan ölümüne kadar olan süreci, politik hamlelerini ve dönemin kültürel etkilerini alt başlıklar halinde detaylı olarak ele alacağız.

Abaka Han

İlhanlı Devleti’nin Kuruluşu ve Abaka Han’ın Yükselişi

İlhanlı Devleti’nin Temelleri

İlhanlı Devleti, Hülagü Han tarafından 1256 yılında kuruldu. Hülagü Han, Moğol İmparatoru Cengiz Han’ın torunu ve büyük Moğol ordularının kumandanıydı. Hülagü, Batı Asya’daki Moğol fetihlerine önderlik etmiş ve Büyük Selçuklu Devleti’nin ardından Orta Doğu’da güç boşluğu doğuran olaylarda önemli bir rol oynamıştır. Hülagü Han’ın ölümünün ardından yerine oğlu Abaka Han geçmiştir.

Abaka Han’ın Çocukluğu ve Gençlik Yılları

Abaka Han, 1234 yılında doğdu ve çocukluğunu Moğol kültürü içinde, savaşçı bir eğitim alarak geçirdi. Hülagü Han’ın diğer çocukları arasında öne çıkan Abaka, genç yaşlarında çeşitli askeri görevlerde yer alarak babasının güvenini kazandı. Babasının vefatından sonra 1265 yılında İlhanlı tahtına çıktı.

Abaka Han’ın Tahta Çıkışı ve Siyasi Hamleleri

İlhanlı Devleti’nin İstikrarını Sağlama Çabaları

Abaka Han tahta çıktığında, İlhanlı Devleti, henüz tam anlamıyla istikrara kavuşamamış bir devlet yapısına sahipti. İç karışıklıklar ve Moğol boylarının birbirleri arasındaki çekişmeler, devletin iç işlerinde sorunlar yaratıyordu. Bu dönemde Abaka, merkezi otoriteyi sağlamlaştırmak ve Moğol soyundan gelen diğer hanedan üyelerinin etkisini azaltmak için önemli tedbirler aldı. Abaka Han, babasından devraldığı İlhanlı topraklarında birlik ve düzen sağlama amacı güden reformlar yaptı.

Moğol Hanlıkları ile İlişkiler

Abaka Han’ın iktidarındaki en önemli politik hamlelerden biri, Moğol hanlıkları arasındaki ilişkileri düzene sokma çabasıydı. Moğol İmparatorluğu’nun dört ana hanedan kolu olan Altın Orda, Çağatay Hanlığı, Yuan Hanedanı ve İlhanlı Devleti arasındaki ilişkiler çoğu zaman gerilimliydi. Abaka Han, diğer hanlıklarla çatışmadan kaçınmaya çalışmış, özellikle Altın Orda Hanlığı ile ilişkilerde denge politikası gütmüştür.

Bizans ve Batı ile İlişkiler

Abaka Han, Batı dünyası ile ilişkilere de önem vermiştir. Babası Hülagü Han’ın aksine, Abaka Han Hristiyan dünyasıyla ittifak kurma çabalarına devam etmiştir. Özellikle Bizans İmparatorluğu ve Batı Avrupa krallıklarıyla iyi ilişkiler geliştirmek istemiş, Haçlı Seferleri’nden dolayı Batılı devletlerle Moğollar arasında ortak çıkarların bulunduğunu görmüştür. Bu bağlamda, Abaka Han döneminde İlhanlılar, Mısır Memlükleri’ne karşı Batılı devletlerle işbirliği arayışına girmiştir.

Askeri Seferler ve İç Çatışmalar

Mısır Memlükleri ile Çatışmalar

Abaka Han, hükümdarlığı boyunca en büyük askeri tehdit olarak Memlükler’i görmüştür. Memlükler, Hülagü Han döneminde yapılan seferlerde Moğol ilerleyişini durduran tek İslam devleti olarak öne çıkıyordu. Bu nedenle Abaka Han, Memlükler üzerine seferler düzenlemiş ancak bu seferlerde kesin bir zafer elde edememiştir. Memlükler ile İlhanlılar arasındaki bu çekişme, Abaka’nın ölümüne kadar devam etmiştir.

Anadolu Seferleri ve Moğol Baskısı

Abaka Han’ın döneminde Anadolu, İlhanlı Devleti’nin kontrolünde kalmaya devam etmiştir. Selçuklu Devleti ile yapılan antlaşmalar ve bölgedeki Moğol birliklerinin varlığı, Anadolu’da İlhanlı hâkimiyetini sağlamıştır. Ancak bu dönemde Anadolu halkı Moğol baskısından şikayetçiydi. Abaka Han, Anadolu’nun İlhanlı Devleti’ne olan bağlılığını korumak için bölgeye sık sık seferler düzenlemiş ve bölgedeki isyanları bastırmıştır.

Abaka Han’ın Kültürel Katkıları

Budizm ve Moğol Kültürü

Abaka Han, babası Hülagü Han gibi Budizm’e sempati duyan bir hükümdardı. Budizm’in yanında Şamanizm gibi Moğol inançlarına da bağlı olan Abaka, İlhanlı Devleti içinde farklı din ve kültürlerin yaşamasına izin vermiştir. Ancak, İslamiyet’in bölgede yayılması ve güçlü bir dini yapıya sahip olması, Abaka Han’ın hükümdarlığında dinî gerginliklere yol açabilmiştir. Bu süreçte, Abaka Han, Müslüman ve Budist unsurlar arasında bir denge politikası izlemeye çalışmıştır.

Sanat ve Mimari Çalışmalar

Abaka Han’ın döneminde İlhanlı topraklarında önemli sanat ve mimari gelişmeler yaşanmıştır. Özellikle Tebriz gibi büyük şehirlerde mimari yapılar inşa edilmiş, çeşitli sanat dallarında eserler verilmiştir. Abaka Han, Moğol gelenekleri ile İslam kültürünü harmanlayan eserlerin yapılmasını desteklemiş ve bu doğrultuda çalışmalar yürütmüştür. Onun döneminde inşa edilen yapılar, Moğol sanatının Orta Doğu’da kök salmasına katkıda bulunmuştur.

Abaka Han’ın Ölümü ve Mirası

Abaka Han, 1282 yılında beklenmedik bir şekilde vefat etmiştir. Ölümünden sonra yerine kardeşi Ahmed Teküder geçmiştir. Ancak, Abaka Han’ın kurduğu siyasi ve askeri yapı, İlhanlı Devleti’nin sonraki dönemlerindeki istikrarı sağlamış, onun reformları devleti güçlendirmiştir. Abaka Han’ın mirası, sadece İlhanlı Devleti’nde değil, Orta Doğu ve Asya tarihindeki Moğol etkisinin de temel taşlarından biri olarak kabul edilmektedir.

Sonuç

Abaka Han’ın hayatı, sadece bir Moğol hükümdarı olarak değil, aynı zamanda Orta Doğu tarihinde etkili olmuş bir liderin hikâyesidir. Onun hükümdarlık dönemi, İlhanlı Devleti’nin siyasi, askeri ve kültürel olarak zirveye ulaştığı bir dönemdir. Hem batı ile kurduğu diplomatik ilişkiler hem de doğudaki hanlıklarla kurduğu denge politikası, Abaka Han’ın yönetim becerilerini ortaya koymaktadır


Leave A Reply