Bu yazılar, her yıl 10 Kasım’da başlayan Atatürk Haftası’nda, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşamını, ideallerini ve ulusumuza kattıklarını anmayı amaçlamaktadır. Onun barışçıl yaklaşımı ve devrimci liderliği, Cumhuriyet çocuklarına ilham vermeye devam ediyor. Atatürk’ü anmak ve mirasını yaşatmak için gereken kararlılığı yeniden kuşanmalıyız.
Atatürk Haftası
Çocukluğundan itibaren hayatını canından çok sevdiği Türk yurduna ve ulusuna adayan ATATÜRK, her yıl 10 Kasım’da başlayarak, aramızdan ayrılışının yıl dönümünü anmak üzere bir hafta boyunca, Ona olan ebedi sevgi ve saygımızı yineliyoruz. Bu süre zarfında, onun yaptıklarının değerini bilip, anlamaya çalışacağız; ne yapmak istediğini ve neler başardığını kavramaya gayret edeceğiz.
Yurdumuzun ve ulusumuzun kurtarıcısı, devletimizin kurucusu büyük önder Atatürk’ün yaşamı ve başarıları, sayfalar dolusu yazılsa bile yine de anlatılamaz. Onun yüksek zekası, yaratıcılığı, azmi ve kararlılığı, çocukluk yıllarından itibaren, onu ileri görüşlü bir dahi haline getirmiştir.
Sevdiği askerlik hayatında katıldığı tüm savaşlarda; Trablusgarp, Balkan Savaşı, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı gibi destanlarla dolu cephelerde gösterdiği üstün başarılar, ona “Başkomutan” unvanını kazandırmıştır. O, umutsuzluk ve yoksulluklardan kurtardığı ulusunu, kurduğu cumhuriyet ile DEVLETÇİ bir anlayışla ileri taşımıştır.
Atatürk, genç cumhuriyeti her alanda çağdaşlaştırmak için yaptığı devrimlerle İNKILAPÇI bir lider olmuştur. Ulusal ve uluslararası düzeydeki tutumlarıyla, düşünceleriyle, BÜYÜK BİR DEVLET ADAMI olarak Türk ulusunun yanı sıra birçok mazlum ulusun da lideri olmuştur. “Yurtta barış, dünyada barış” parolasıyla, Türk ulusunun olduğu gibi diğer dünya uluslarının da sevgisini ve saygısını kazanmıştır. Atatürk, dünyanın yetiştirdiği en nadir barışçı liderlerden biridir.
Yurdumuzun aydınlık yarınlarını ellerinde tutan biz cumhuriyet çocuklarının görevi, Atatürk’ü anlamak ve onun açıkça gösterdiği yolda güvenle ilerlemektir. Bugün, onun izinde ilerleyerek, özgürlüğümüzü, bağımsızlığımızı ve çağdaşlık arzumuzu korumak için kararlıyız. Atatürk’ü anarken, bizlere bıraktığı mirası onurlandırmak için daima hazır olacağız.
Yazı Örneği – 2
Atatürk Haftası
Her yıl 10 Kasım’da, büyük önder Atatürk’ü anmak üzere başlayan bu özel hafta, bizlere onun hayatının ne denli anlamlı olduğunu hatırlatıyor. Çocukluğundan ölümüne kadar, tüm yaşamını canından çok sevdiği Türk yurduna ve ulusuna adayan Atatürk, bizler için yalnızca bir lider değil, aynı zamanda bir umut ve cesaret kaynağıdır.
Atatürk’ün hayatı, azimle dolu bir destandır. Yıllar boyunca gösterdiği yüksek zeka, yaratıcılık ve kararlılık, onun geleceği gören bir dahi olmasına olanak sağlamıştır. Çocukluk ve gençlik yıllarından itibaren ortaya koyduğu liderlik yetenekleri, onu yalnızca bir asker olarak değil, aynı zamanda bir devlet adamı olarak da öne çıkarmıştır.
Her bir savaşı, her bir mücadelesi, onun Başkomutan unvanını kazanmasını sağlamıştır. Trablusgarp, Balkan Savaşı, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı gibi önemli zaferleri, ulusumuzun bağımsızlığı için verdiği mücadeledeki kararlılığının ve azminin sembolüdür. O, sadece bir asker değil, aynı zamanda ulusunu yoksulluk ve umutsuzluklardan kurtaran bir DEVLETÇİdir.
Atatürk’ün vizyonu, genç cumhuriyeti modernleştirmek ve her alanda İNKILAPÇI bir zihniyetle çağdaşlaşmasını sağlamak üzerine kurulmuştur. Ulusal ve uluslararası düzeydeki etkili tutumlarıyla, sadece Türk ulusunun değil, aynı zamanda mazlum ulusların da lideri olmuştur. “Yurtta barış, dünyada barış” sözü, onun barışçıl yaklaşımının en güzel ifadesidir ve bu ilke, tüm dünyada saygı görmesini sağlamıştır.
Bizler, Atatürk’ün bıraktığı mirası anlamak ve onu yaşatmakla yükümlüyüz. Cumhuriyetin çocukları olarak, onun değerlerini her zaman göz önünde bulundurarak, aydınlık bir geleceğe yürümek için kararlıyız. Bu hafta, onun hayatını ve ideallerini derinlemesine düşünmek, bizlere düşen en önemli görevdir. Atatürk’ü anarken, onun gösterdiği yolda ilerlemek için içimizdeki cesareti ve azmi yeniden kuşanmalıyız.