TBMM’nin açılmasıyla alınan ilk kararlar nelerdir? Birinci, ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) aldığı kararlar, ilk meclis kararları nelerdi? Bu kararlarla nasıl bir yönetim anlayışı benimsenmiştir? TBMM’nin egemenlik gücü nasıl korunmuştur? Padişah ve Halifenin durumu hangi şartlara bağlanmıştır?
TBMM’nin açılması, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinde büyük bir adım olarak kabul edilmiştir. Milli Mücadele yıllarında meclisin aldığı ilk kararlar, yeni devletin temellerini oluşturmuş ve bağımsızlık sürecinde yol gösterici olmuştur. İşte TBMM’nin açılışı sonrası alınan bu önemli kararlar ve ilgili bilgiler:
TBMM’nin Üstünde Hiçbir Güç Yoktur
TBMM’nin aldığı ilk kararlardan biri, TBMM’nin üstünde hiçbir güç olmadığını ilan etmesidir. Bu karar, ulusun egemenliğine dayalı yönetim anlayışını benimsemiş ve yönetimde tek egemen gücün millet olduğunu vurgulamıştır. Bu ilkeyle, Saltanat makamı ve İstanbul Hükümeti’nin TBMM’yi yönlendiremeyeceği belirtilmiş, böylece TBMM’nin bağımsız karar alabilme yetkisi korunmuştur.
Padişah ve Halifenin Durumu
Bir diğer önemli karar ise, Padişah ve Halifenin zor durumdan kurtulduğu zaman durumlarının kanunlarla belirleneceği maddesidir. Bu madde, milli birliği koruma amacıyla ve saltanat yanlılarını küstürmemek için benimsenmiştir. Bu maddeyle TBMM’nin, padişahı da kurtarmak için mücadele ettiği bir anlamda ifade edilmiştir.
Hükümet Kurulması Gerekliliği
Hükümet kurmanın gerekliliği bir başka önemli karar olarak ortaya çıkmıştır. Meclis, geçici bir reis veya padişah vekili atamanın doğru olmadığını, alınacak kararların uygulanabilmesi için İstanbul Hükümeti yerine Ankara’daki Meclis’in yeni bir hükümet kurması gerektiğini belirtmiştir. Bu karar doğrultusunda Ankara Hükümeti, her türlü faaliyette tek yetkili olarak kabul edilmiştir ve Padişah vekili atanamaz denilerek TBMM Hükümeti’nin herhangi bir baskı altında kalmaması sağlanmıştır. Bu kararlarla, yeni açılan Meclis’in sürekli ve bağımsız kararlar alabileceği belirtilmiştir.
TBMM’nin Yasama ve Yürütme Yetkisi
TBMM, olağanüstü bir durumda açıldığı için, yasama ve yürütme yetkilerini kendinde toplamıştır. Bu durum, Güçler Birliği ilkesi olarak adlandırılmış ve böylece alınacak kararların kısa sürede sonuçlanması hedeflenmiştir. Meclis, yasama yetkisini kullanarak suçluların yargılanması için İstiklal Mahkemeleri’nin kurulmasını kararlaştırmıştır ve bu yolla yargı yetkisini de elinde toplamıştır.
Meclisten Seçilecek Heyetin Hükümet İşlerini Yürütmesi
TBMM’de kabul edilen bir diğer maddeye göre, meclisten seçilecek bir heyet hükümet işlerini yürütecek ve meclis başkanı aynı zamanda hükümetin başkanı olacaktır. Bu sistem, Meclis Hükümeti Sistemi olarak kabul edilmiştir. Ancak, Cumhuriyet’in ilanından sonra bu sistem Kabine Sistemi ile değiştirilmiştir.
Anayasa Çıkana Kadar Esaslar ve Hıyanet-i Vataniye Kanunu
Bu kararlar, anayasa kabul edilinceye kadar meclis çalışmalarının esaslarını oluşturmuştur. Bu kararların uygulanabilmesi ve meclise karşı çıkması muhtemel olan ayaklanma ve kargaşaların önlenmesi için 29 Nisan 1920’de Hıyanet-i Vataniye Kanunu çıkarılmıştır. Bu kanun ile TBMM’ye karşı çıkanlar ve vatana ihanet edenler hakkında ağır cezalar getirilmiştir.
TBMM’nin Uluslararası Bildirimi
30 Nisan 1920’de, Avrupa devletlerinin dışişleri bakanlıklarına, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kurulduğu resmen bildirilmiştir. Bu bildiride, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, yabancı devletlerin İstanbul Hükümeti ile yapmış oldukları ve yapacakları anlaşmaları kabul etmeyeceği belirtilmiştir. Bu bildirim ile, TBMM’nin İstanbul Hükümeti’nden bağımsız hareket edeceği uluslararası kamuoyuna duyurulmuştur.
İlk Hükümetin Kurulması ve Mustafa Kemal Paşa
Yapılan toplantılar sonucunda, 3 Mayıs 1920’de ilk hükümet kurulmuş ve Mustafa Kemal Paşa Bakanlar Kurulu başkanlığına getirilmiştir. Bu adım, milli mücadelenin kararlı bir şekilde sürdürülmesi ve hükümetin etkin bir yönetim sağlaması açısından büyük bir önem taşımaktadır.
Bu kararlar, TBMM’nin yeni bir devletin temellerini atma sürecinde aldığı ilk adımları yansıtmakta ve bağımsızlık mücadelesinin kararlılıkla sürdürüleceğini göstermektedir.