1. TBMM’ye karşı çıkan ayaklanmalar nelerdir? Hangi sebeplerle ortaya çıkmışlardır ve bu ayaklanmaların sonuçları ne olmuştur? 1. TBMM’ye karşı çıkan ayaklanmalar, Türkiye’nin Kurtuluş Savaşı sürecindeki iç direnişleri yansıtır. Bu ayaklanmaların nedenleri, türleri, TBMM’nin aldığı önlemler ve sonuçları hakkında detaylı bir inceleme.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş aşamasında, Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasının ardından, pek çok iç ve dış engelle karşı karşıya kalınmıştır. Bu engellerin başında, Anadolu’da çeşitli yerel ayaklanmalar, azınlıkların isyanları ve İstanbul Hükümeti’nin karşıt faaliyetleri yer almıştır. Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin en zor anlarında bile, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), bu ayaklanmalara karşı direnişini sürdürmüş ve devletin varlığını korumaya çalışmıştır. Bu yazıda, TBMM’ye karşı çıkan ayaklanmaların nedenlerini, çıkan ayaklanmaların türlerini, TBMM’nin aldığı önlemleri ve bu ayaklanmaların sonuçlarını detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
Ayaklanmaların Nedenleri
Ayaklanmalar, genellikle toplumsal, ekonomik ve siyasi koşulların bir sonucu olarak ortaya çıkar. Türkiye’nin Kurtuluş Savaşı sürecindeki ayaklanmalar da benzer şekilde bir dizi farklı nedenden kaynaklanmıştır. Bu ayaklanmaların en temel nedenleri şunlar olmuştur:
1. Bazı Çıkar Sahiplerinin Halkı Kışkırtması
Savaşın zorlu koşulları ve Osmanlı’nın çözülmesiyle birlikte, bazı yerel ve bölgesel çıkar grupları halkı kışkırtarak ayaklanmaların çıkmasına neden olmuştur. Bu gruplar, kendi çıkarlarını korumak için halkı, özellikle de kırsal kesimi, TBMM’ye karşı kışkırtmış ve isyan etmelerini sağlamıştır.
2. Azınlıkların Devlet Kurma İstekleri
Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde azınlıklar, özellikle Ermeniler ve Rumlar, kendi bağımsız devletlerini kurmak istemiştir. Bu talepler, bir yanda Anadolu’nun doğusunda Ermeni isyanlarına, bir yanda ise Batı Anadolu’da Rum ayaklanmalarına yol açmıştır. Azınlıklar, işgalci devletlerin desteğini de alarak, kendi bağımsızlıklarını ilan etmeye çalışmışlardır.
3. İstanbul Hükümeti’nin Mustafa Kemal Aleyhindeki Bildiriyi Anadolu’da Halka Dağıtması
İstanbul Hükümeti, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının kurmuş olduğu TBMM’yi, Osmanlı’dan sonra kurulan yeni düzenin temsilcisi olarak kabul etmemiştir. İstanbul Hükümeti, Mustafa Kemal’e karşı olan bir dizi bildiriyi Anadolu’ya göndererek, halkın TBMM’ye karşı durmasını sağlamaya çalışmıştır. Bu da birçok yerel ayaklanmanın tetikleyicisi olmuştur.
4. Düzenli Ordu Kurulması Sırasında Bazı Kuvayı Milliyecilerin Orduya Katılmak İstememesi
Kuvayı Milliye, Kurtuluş Savaşı sırasında milli direnişi simgeleyen bir güçtü. Ancak düzenli ordu kurma süreciyle birlikte, bazı Kuvayı Milliye birlikleri bu orduya katılmak istememiştir. Bu gruplar, düzenli orduya karşı çıkarak isyan etmiş ve bağımsız bir şekilde savaşa devam etmeyi tercih etmişlerdir.
5. Mustafa Kemal’in İdam Cezasına Çarptırılması
Mustafa Kemal’in İstanbul Hükümeti tarafından idam cezasına çarptırılması, onun çevresinde birleşen ulusalcı güçlerin kararlı direnişine yol açmıştır. Bu durum, karşıt grupların ayaklanmalarına ek bir motivasyon kaynağı olmuştur.
1. İstanbul Hükümeti Tarafından Çıkarılan Ayaklanmalar
İstanbul Hükümeti, Mustafa Kemal’in liderliğindeki TBMM’ye karşı birçok kez karşıt faaliyetlerde bulunmuş ve buna paralel olarak çeşitli ayaklanmaların çıkmasına zemin hazırlamıştır. İstanbul Hükümeti’nin bu tür faaliyetleri, özellikle Anadolu’daki Kuvayı Milliye hareketini zayıflatmayı hedeflemiştir.
Anzavur Ayaklanması
Anzavur Ayaklanması, 1919 yılında Marmara Bölgesi’nin Susurluk, Biga, Gönen ve Ulubat gibi yerleşim bölgelerinde başlamıştır. Bu ayaklanma, Çerkez Ethem birlikleri tarafından bastırılmıştır. Ancak isyanın lideri Ahmet Anzavur, bu baskıdan sonra tekrar isyan etmiştir. İkinci isyanı da, Ali Fuat Paşa tarafından başarılı bir şekilde bastırılmıştır. Anzavur Ayaklanması, İstanbul Hükümeti’nin bu bölgede Kuvayı Milliye’nin etkinliğini kırmaya yönelik bir hamlesiydi.
Kuvayı İnzibatiye Ayaklanması
İstanbul Hükümeti’nin kurmuş olduğu Halifelik Ordusu (Kuvayı İnzibatiye), Geyve bölgesinde ayaklanarak TBMM’ye karşı isyan etmiştir. Ancak bu ayaklanma, yetersiz hazırlık ve organizasyon nedeniyle başarılı olamamıştır. Halifelik Ordusu, TBMM’nin düzenli ordusu karşısında yenilmiş ve ayaklanma kısa sürede bastırılmıştır.
Boğazlar ve çevresi, bu tür ayaklanmaların sıkça yaşandığı bölgelerdendir çünkü bu bölge, Kuvayı Milliye’nin en güçlü teşkilatlandığı alanlardan biriydi. İstanbul Hükümeti’nin amacı, bu ayaklanmaları çıkararak, Kuvayı Milliye’nin bölgelerdeki etkinliğini zayıflatmak ve TBMM’nin egemenliğini kırmaktı.
2. İşgalci Devletler ve İstanbul Hükümeti’nin Kışkırtmasıyla Çıkan Ayaklanmalar
İşgallerin arttığı dönemde, işgalci güçler ve İstanbul Hükümeti, çeşitli bölgelerdeki halkı TBMM’ye karşı kışkırtmış ve ayaklanmalar çıkarmıştır. İşgalci devletlerin desteğiyle patlak veren bu isyanlar, Kurtuluş Savaşı’nı zorlaştırmış ve direnişin devamını engellemeye çalışmıştır.
Bolu, Düzce, Hendek Adapazarı Ayaklanmaları
Bolu, Düzce, Hendek ve Adapazarı gibi Marmara ve İç Anadolu bölgesinde çıkan bu ayaklanmalar, çoğunlukla yerel aşiretlerin ve bazı azınlık grupların kışkırtmasıyla gerçekleşmiştir. Bu ayaklanmalar, çoğunlukla işgalci güçlerin desteğiyle yapılmış ve yerel halkın TBMM’ye karşı isyanını teşvik etmiştir.
Yozgat Ayaklanması
Yozgat’taki isyan, işgalci kuvvetlerin ve İstanbul Hükümeti’nin desteğiyle başlamış ve Yozgat halkının TBMM’ye karşı tepkisini örgütlemeyi amaçlamıştır. Bu ayaklanmanın bir sonucu olarak, düzenli ordu, bu ayaklanmayı bastırmayı başarmıştır.
Cemil Çeto Ayaklanması
Cemil Çeto, Afşin yöresinde başlattığı isyan ile yerel halkı TBMM’ye karşı kışkırtmıştır. Cemil Çeto, İstanbul Hükümeti’nin desteklediği bir figür olarak, düzenli ordu tarafından bastırılmıştır.
Afyon Ayaklanması
Afyonkarahisar’da da yerel aşiretler ve azınlıklar tarafından kışkırtılan bir ayaklanma meydana gelmiştir. Bu ayaklanmanın da temel amacı, Kuvayı Milliye’nin bölgedeki etkinliğini zayıflatmak ve işgalci güçlere alan açmaktı.
Milli Aşireti Ayaklanması
Anadolu’nun güneydoğusunda, özellikle Milli Aşireti tarafından başlatılan ayaklanma da, İstanbul Hükümeti’nin gizli desteğiyle yapılmıştır.
Şeyh Eşref Ayaklanması
Şeyh Eşref, Konya bölgesinde TBMM’ye karşı bir ayaklanma başlatmıştır. Bu ayaklanma, yerel dini figürlerin ve işgalci güçlerin desteğiyle patlak vermiştir.
Konya Ayaklanması
Konya ve çevresinde de benzer şekilde, işgalci devletlerin kışkırtmalarıyla ayaklanmalar çıkmıştır. Konya, İstanbul Hükümeti’nin kışkırtmalarını destekleyen bölgelerden birisi olmuştur. Bu ayaklanmalar, TBMM’nin bu bölgelerdeki otoritesini test etmek için yapılmıştır.
Ali Batı Ayaklanması
Bu ayaklanma da batı Anadolu’da İstanbul Hükümeti’nin desteklediği yerel gruplar tarafından çıkarılmıştır. Ayaklanma, düzenli ordu tarafından bastırılmıştır.
Koçkiri Ayaklanması
Koçkiri, İç Anadolu’da düzenlenen ve İstanbul Hükümeti’nin gizli desteğini alarak patlak veren bir başka ayaklanmadır. Bu da, Anadolu’nun batısında, Kuvayı Milliye’nin güçlenmesini engellemeye yönelik bir harekettir.
3. Azınlıkların Çıkardığı Ayaklanmalar
Azınlıklar, özellikle Ermeniler ve Rumlar, kendi bağımsız devletlerini kurmak amacıyla pek çok kez ayaklanmalar başlatmışlardır. İşgalci devletlerin desteğiyle, bu isyanlar TBMM’nin iç ve dış tehditlere karşı direnç göstermesini zorlaştırmıştır.
Doğu Anadolu’daki Ermeni Ayaklanmaları
Kazım Karabekir tarafından bastırılan bu ayaklanmalar, Ermenilerin doğu Anadolu’da bağımsızlıklarını ilan etme çabaları olarak görülmüştür. Bu isyanlar, işgalci güçlerin ve özellikle Fransızların desteğiyle başlatılmıştır.
Güney Bölgesindeki Ermeni Ayaklanmaları
Adana, Antep, Maraş ve Urfa gibi bölgelerde Fransızların desteğiyle Ermeniler tarafından başlatılan isyanlar, yerel halkın ve düzenli ordu kuvvetlerinin müdahalesiyle bastırılmıştır.
Doğu Karadeniz’de Rum Ayaklanmaları
Doğu Karadeniz bölgesinde çıkan Rum ayaklanmaları, TBMM’yi en çok zorlayan isyanlar olmuştur. Pontus Rum Devleti kurma amacındaki bu gruplar, Yunanistan’ın desteğiyle pek çok kez isyan etmişlerdir.
Batı Anadolu’da Rum Ayaklanması
Batı Anadolu’daki Rumlar, özellikle Yunan işgalinin ardından, düzenli Türk ordusunun karşısında büyük bir direniş gösterememiştir ve isyanları bastırılmıştır.
4. Kuvayı Milliye Tarafarı Olup Sonradan Ayaklananlar
Kuvayı Milliye, Türk halkının bağımsızlık mücadelesinin simgesi haline gelmişti, ancak bu süreçte bazen Kuvayı Milliye’ye destek veren bazı komutanlar ve birimler, düzenli orduya katılmaktan kaçınarak ayaklanmışlardır.
Demirci Mehmet Efe Ayaklanması
Demirci Mehmet Efe, Denizli, Burdur, Dinar ve Çal bölgelerinde ayaklanma çıkarmıştır. Bu ayaklanma, I. İnönü Savaşı’ndan önce Refet Bey tarafından bastırılmıştır.
Çerkez Ethem Ayaklanması
Çerkez Ethem, Kütahya, Gediz ve Demirci çevresinde düzenli orduya katılmak istemediği için bir ayaklanma başlatmıştır. Bu isyan, I. İnönü Savaşı sonrası bastırılmış ve Çerkez Ethem ve arkadaşları Yunanlara sığınmıştır.
TBMM’nin Ayaklanmalara Karşı Aldığı Önlemler
TBMM, bu ayaklanmaların önüne geçebilmek için çeşitli yasal ve askeri önlemler almıştır. Bu önlemler, TBMM’nin güç kazanmasını ve isyanların bastırılmasını sağlamıştır.
Hıyanet-i Vataniye Kanunu
29 Nisan 1920’de kabul edilen Hıyanet-i Vataniye Kanunu, vatan hainliği suçlarını tanımlamış ve bu suçları işleyenlere ağır cezalar verilmesini öngörmüştür. Bu kanun, özellikle İstanbul Hükümeti’nin faaliyetlerine karşı bir engel olmuştur.
İstiklal Mahkemeleri
İstiklal Mahkemeleri, 11 Eylül 1920’de kurulmuş ve TBMM’ye karşı gelenlere ceza yetkisi verilmiştir. Bu mahkemeler, isyanları bastırmada etkili olmuş ve pek çok isyancı idam cezasına çarptırılmıştır.
Rıfat Börekçi’nin Fetvası
İstanbul Hükümeti’nin fetvalarına karşılık olarak Ankara Müftüsü Rıfat Börekçi tarafından alınan fetva, TBMM’ye karşı gelenlerin vatan haini olduğunu ilan etmiştir. Bu fetva, halkı TBMM’nin yanında saf tutmaya teşvik etmiştir.
Düzenli Ordu Kurulması
TBMM, halkın karşısında birleşmiş bir ordu gücünü kurarak isyanları bastırmayı kolaylaştırmıştır. Düzenli ordu, otoriteyi sağlamak ve iç ayaklanmalara karşı koymak için büyük bir adım olmuştur.
İstanbul Hükümetiyle Resmi Haberleşmenin Kesilmesi
İstanbul Hükümeti’nin faaliyetlerini sınırlamak amacıyla resmi haberleşme kesilmiştir, böylece İstanbul’un çıkarlarına hizmet eden tüm isyanlar engellenmiştir.
TBMM’ye Karşı Çıkan Ayaklanmaların Sonuçları
Bu ayaklanmalar, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin en zor dönemlerinden birini simgelemektedir. Ancak TBMM’nin azim ve kararlılığı, bu ayaklanmaların kendi egemenliğini pekiştirmesine ve devletin kuruluşunu hızlandırmasına olanak tanımıştır.
Kurtuluş Savaşı’nın Uzaması
Ayaklanmaların çıkması, Kurtuluş Savaşı’nın uzamasına neden olmuştur çünkü TBMM, hem iç ayaklanmalarla hem de dış düşmanlarla mücadele etmek zorunda kalmıştır.
İşgallerin Genişlemesi
Ayaklanmaların yarattığı karışıklık ortamı, işgalci güçlerin Anadolu’daki etkinliğini artırmasına yol açmıştır.
Yunan Saldırısı ve I. İnönü Savaşı
Ayaklanmalar, Yunan kuvvetlerinin Türkiye’nin iç karışıklığından faydalanarak saldırmasına zemin hazırlamıştır. Bu, I. İnönü Savaşı’na neden olmuştur.
Milli Kuvvetlerin Birbirine Karşı Mücadele Etmesi
Ayaklanmalar sırasında, milli kuvvetlerin birbirine karşı mücadele etmesi, kaynakların boşa harcanmasına neden olmuştur. Bu durum, savaşın zorluğunu artıran bir faktördür.
Düzenli Ordunun Kurulması ve Hızlandırılması
Ayaklanmalar, düzenli ordu kurma sürecini hızlandırmış ve Türk milletinin organize bir şekilde savaşabilmesini sağlamıştır.
Yeni Kanunların Çıkması
TBMM, bu süreçte pek çok yeni kanun çıkarmış ve toplumsal düzeni sağlamak için çeşitli önlemler almıştır. Bu durum, TBMM’nin otoritesini artırmasına yol açmıştır.
Sonuç olarak, TBMM, karşılaştığı tüm ayaklanmalara rağmen, güçlü bir devlet yapısı kurmuş ve bağımsızlık mücadelesini başarıyla tamamlamıştır.