19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’na özel anlamlı bir hikaye: Atatürk’ün Samsun’a çıkışı, 19 Mayıs’ın önemi ve çocuklara dayanışma ruhunun anlatıldığı etkileyici bir öykü. Okuyun, ilham alın!
BAYRAM KOŞUSU
Yaşlı adam bahçe kapısına yaklaştığında, torunu olan ortaokul öğrencisi Rıfat’ı ve komşuları olan dört arkadaşını heyecanlı bir şekilde konuşurken gördü. Çocukların coşkusunu fark eden yaşlı adam, durumu merak etti ve onlara doğru yaklaştı.
“Hayrola çocuklar, nedir böyle hararetli hararetli konuştuğunuz?” diye sordu.
Torunu Rıfat hemen yanıt verdi: “Bugün 19 Mayıs, büyükbaba. Bir koşu yapacağız! Şimdi de koşunun nerede son bulacağını tartışıyoruz.”
“19 Mayıs koşusu yapacaksınız demek ha?” dedi yaşlı adam, biraz düşündü ve ekledi, “Peki, nasıl bir koşu olacak bu?”
Rıfat heyecanla cevap verdi: “Kim birinci gelirse ona pasta ısmarlayacağız.”
Yaşlı adam, bu fikri pek beğenmedi. “Olmadı,” dedi ve sustu.
Çocuklar şaşkın bir şekilde nedenini sordular: “Ama neden büyükbaba?”
Yaşlı adam, sakin bir ifadeyle konuşmaya başladı: “Çünkü bu bir yarış değil çocuklar. 19 Mayıs bir yarışma günü olmamalı.”
Rıfat merakla sordu: “Peki ne olmalı büyükbaba?”
“19 Mayıs, hep birlikte koştuğumuz, dayanışmayı hissettiğimiz bir gün olmalı. Birinci olmak için değil, hep birlikte koşuyu tamamlamak için koşmalısınız.”
Çocukların yüzlerinde anlamaya çalışır bir ifade belirdi. “Ama neden böyle olmalı ki?” diye sordu içlerinden biri.
“Çünkü 19 Mayıs, bir milletin el ele verip birlikte harekete geçtiği, hep birlikte dayanışma içinde olduğu bir gündür. Bu, bir mücadeleyi hep birlikte başlatmak ve birlikte sonlandırmak için bir simgedir,” dedi yaşlı adam.
Çocuklar merakla yaşlı adamı dinliyorlardı. Yaşlı adam, geçmişin o önemli anlarını anlatmaya koyuldu.
“19 Mayıs hakkında neler biliyorsunuz bakalım?” diye sordu çocuklara.
“Atatürk, o gün Samsun’a çıktı!” dediler hep bir ağızdan.
“Peki, tam tarihini söyleyin.”
“19 Mayıs 1919!” diye haykırdı çocuklar bir ağızdan.
Yaşlı adam gülümseyerek bir başka soru yöneltti: “Atatürk’ü Samsun’a götüren vapurun adını kim söyleyebilir?”
“Bandırma!” diye yanıtladı çocuklar hep birden.
Bunun üzerine yaşlı adam, “Peki, şimdi soracaklarıma teker teker cevap vereceksiniz. Kime sorarsam, o yanıtlayacak,” dedi.
Çocuklar hep bir ağızdan, “Peki!” dediler.
Yaşlı adam Rıfat’a döndü: “Söyle bakalım, o gün Atatürk’ün rütbesi neydi?”
“Tuğgeneral, büyükbaba,” diye yanıtladı Rıfat.
“Evet, Tuğgeneral Mustafa Kemal. Doğru,” dedi yaşlı adam.
Bu kez başka bir çocuğa döndü: “Hüseyin, söyle bakalım, Tuğgeneral Mustafa Kemal, 19 Mayıs 1919 günü Samsun’a ayak bastığında kaç yaşındaydı?”
Hüseyin tereddütsüz yanıtladı: “Otuz sekiz yaşındaydı.”
“Doğru. Peki görevi neydi?”
“Dokuzuncu Ordu Müfettişi,” dedi Hüseyin.
Yaşlı adam gülümseyerek başını salladı. “Aferin sana, Hüseyin.”
Bir diğer çocuğa döndü: “Cemil, Bandırma Vapuru İstanbul’dan Samsun’a gitmek için hangi tarihte yola çıktı?”
“16 Mayıs 1919’da,” diye yanıtladı Cemil.
“Doğru,” dedi yaşlı adam. “Sana da aferin.”
Bu kez Remzi’ye sordu: “Peki, Dokuzuncu Ordu Müfettişi olarak Mustafa Kemal Samsun’da ne yapacaktı?”
“Sözde Müslümanlar Hristiyan halka kötü davranıyormuş. Onları sindirmek ve ulusal direniş örgütlerini ortadan kaldırmakla görevlendirilmişti,” diye yanıtladı Remzi.
Sonunda Ali’ye döndü: “Peki Ali, Mustafa Kemal’in gerçek amacı neydi?”
Ali kendinden emin bir şekilde cevap verdi: “Ulusu ayaklandırmak ve Anadolu’yu işgal eden devletlere karşı mücadele etmekti.”
Yaşlı adam, gururla başını salladı: “Ve bu mücadeleyi ulus adına, Büyük Millet Meclisi’ni açarak yapmak… Doğru!”
Son olarak, “19 Mayıs’ın başka bir anlamı daha var. Nedir o?” diye sordu. Çocuklar duraksadı. Yaşlı adam gülümsedi: “Atatürk’ün doğum günü değil mi?” dedi.
Çocuklar coşkuyla, “Evet! Atatürk 19 Mayıs’ı doğum günü olarak seçmişti!” dediler.
Yaşlı adam sonunda çocuklara döndü: “Şimdi söyleyin bakalım, bu günü yarış yaparak mı, yoksa birlik içinde koşarak mı kutlayacaksınız?”
“Birlikte koşarak!” dediler çocuklar hep bir ağızdan.
Yaşlı adam, “Peki, gidin ve birbirinize uyum sağlayarak koşun. En hızlı olana değil, en yavaş olana ayak uydurun,” dedi.
Çocuklar hep birlikte sıraya geçerek koşmaya başladılar. Yaşlı adam onların ardından bakarken, yüzünde tatlı bir gülümseme belirdi. Çünkü çocukların 19 Mayıs’ın özündeki dayanışmayı anladığını biliyordu. Ve bir gün, gücün gerçekten birlikten doğduğunu da anlayacaklardı.