Osmanlı Devleti XVIII. yüzyılda hangi reformları gerçekleştirdi? Lale Devri’nden Nizam-ı Cedit’e kadar hangi yenilikler yapıldı? Avrupa’yı örnek alan bu ıslahatlar neden başarısız oldu? Dönemin dikkat çekici olaylarına yakından bakın!
Osmanlı Devleti, XVIII. yüzyılda giderek artan toprak kayıpları ve askeri yenilgiler karşısında, eski gücüne kavuşabilmek ve kaybettiği yerleri geri alabilmek amacıyla çeşitli reform hareketlerine yönelmiştir. Bu dönemde reformlar, özellikle askeri alanda yoğunlaşmış ve Avrupa’nın teknik üstünlüğünü kabul ederek, bu üstünlükten yararlanma yoluna gidilmiştir.
Lale Devri: Değişimin İlk Kıvılcımları
1718 yılında Pasarofça Antlaşması ile başlayan ve 1730 Patrona Halil İsyanı ile sona eren dönem, Osmanlı tarihinde “Lale Devri” olarak adlandırılmıştır. Bu dönem, Padişah III. Ahmet ve Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’nın liderliğinde, Avrupa’nın bilim, sanat ve teknolojideki ilerlemelerini Osmanlı’ya kazandırma çabalarını barındırır.
Lale Devri’nin en dikkat çekici gelişmelerinden biri, Avrupa’nın önemli başkentlerinde geçici elçiliklerin açılmasıdır. Paris, Viyana ve Moskova’daki bu elçilikler, Avrupa’daki yeniliklerin yakından takip edilmesini sağlamayı amaçlamıştır. Üsküdar’da Said Efendi ve İbrahim Müteferrika’nın öncülüğünde kurulan ilk Türk matbaası da bu dönemin önemli adımlarından biridir. Bu matbaa, dini eserler dışında astronomi, tarih ve edebiyat gibi alanlarda kitaplar basarak bilgi yayılımını hızlandırmıştır.
Bu dönemde itfaiye örgütlerinin kurulması, Yalova’da kağıt, İstanbul’da kumaş ve çini imalathanelerinin açılması, çiçek aşısının uygulanmaya başlanması gibi yeniliklerle Osmanlı Devleti, ilk kez Batı’dan alınan teknik yenilikleri benimsemiştir. Ayrıca, Rokoko ve Barok tarzı mimari eserler bu dönemde Osmanlı’ya girmiştir.
Ancak, halkın bu reformları ve özellikle saraydaki lüks hayatı hoş karşılamaması, Patrona Halil İsyanı’nın patlak vermesine yol açmıştır. Bu isyan sonucunda III. Ahmet tahttan indirilmiş, böylece Lale Devri sona ermiştir.
I. Mahmut Dönemi: Askeri Alanda Yeniden Yapılanma
I. Mahmut döneminde reformlar daha çok askeri alanda yoğunlaşmıştır. Fransız asıllı Humbaracı Ahmet Paşa (Kont dö Boneval), bu dönemin reformlarına yön veren isimlerden biri olmuştur. Topçu ve Humbaracı ocakları Avrupa usullerine göre yeniden düzenlenmiş, Üsküdar’da bir Humbaracı kışlası kurulmuştur. Ayrıca kara subayı yetiştirmek amacıyla Kara Mühendishanesi (Mühendishane-i Berr-i Hümayun) açılmıştır. Osmanlı ordusunda bölük, tabur ve alay sistemine geçilmesi de bu dönemin yeniliklerindendir.
III. Mustafa Dönemi: Modernizasyon Çabaları
Yenilikçi bir padişah olan III. Mustafa, Sadrazam Koca Ragıp Paşa ve Macar asıllı Baron dö Tott ile birlikte önemli reformlara imza atmıştır. Mali teşkilatların yeniden düzenlenmesiyle devlet gelirlerini artırma çalışmaları yapılmış, Fransızca’dan matematik ve astronomiyle ilgili kitaplar tercüme edilmiştir. Topçu Ocağı ve istihkam askerlerinin ıslahı, Sürat Topçuları Ocağı’nın kurulması, tersanenin modernize edilerek yeni bir donanmanın inşası gibi adımlar, bu dönemin askeri reformlarının temel taşlarıdır. Deniz Mühendishanesi’nin açılması ve Esham senetlerinin çıkarılması, dönemin diğer önemli yeniliklerindendir.
I. Abdülhamit Dönemi: Reformların Devamı
I. Abdülhamit döneminde de reform çabaları hız kesmeden devam etmiştir. Avrupa’dan teknik danışmanlar getirilmiş ve danışmanların Müslüman olma zorunluluğu kaldırılarak reformların önündeki engellerden biri aşılmıştır. Sürat Topçuları Ocağı genişletilmiş, İstihkam Okulu açılmış ve Lağımcı ile Humbaracı ocakları ıslah edilmiştir. Kara ve Deniz kuvvetlerinin modernize edilmesi amacıyla Avrupa’dan mühendisler ve uzmanlar getirilmiştir. Yeni tersanelerin açılması ve modern gemilerin inşası bu dönemde gerçekleştirilen diğer reformlardır.
III. Selim Dönemi: Nizam-ı Cedit Hareketi
1789 yılında tahta çıkan III. Selim, Osmanlı tarihinde “Nizam-ı Cedit” olarak bilinen köklü reform hareketlerinin mimarıdır. Devlet adamlarının görüşlerini alarak reform planlarını hazırlayan III. Selim, özellikle askeri alanda Avrupa tarzında düzenlemeler yapmıştır. Nizam-ı Cedit Ordusu kurulmuş, bu ordunun ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla İrad-ı Cedit Hazinesi oluşturulmuştur. Ayrıca, Avrupa’nın önemli başkentlerinde sürekli elçilikler kurulmuş, Kara ve Deniz Mühendishaneleri genişletilmiştir.
III. Selim döneminde, Osmanlı parasının değerini korumak amacıyla yerli malı kullanımının teşvik edilmesi, yükseköğretimde Fransızca eğitimin başlaması gibi reformlar da gerçekleştirilmiştir. Ancak, 1807’de Kabakçı Mustafa İsyanı ile bu reform hareketleri sona ermiş ve III. Selim tahttan indirilmiştir.
XVIII. Yüzyıl Islahatlarının Genel Özellikleri
Bu yüzyılda yapılan reformlar, Osmanlı Devleti’nin Avrupa’nın gerisinde kaldığını kabul ettiğini ve bu farkı kapatma çabalarını ortaya koymaktadır. Askeri alana ağırlık verilmesi, yenilgilerden doğan bir zorunluluk olmuştur. Ancak reformlar, halkın desteği olmadan ve sadece padişah ve devlet adamlarının iradesiyle gerçekleştirilmiştir. Halkın reformlara karşı ilgisizliği ve yenilik karşıtlarının engellemeleri, reformların başarıya ulaşmasını güçleştirmiştir.
Avrupa’dan alınan teknik ve kültürel yenilikler, Osmanlı’da köklü değişimlere yol açmıştır. Ancak, bu reformlar Osmanlı Devleti’nin çöküşünü önlemekte yetersiz kalmış, geçici çözümlerden öteye gidememiştir. XVIII. yüzyıl reformları, Osmanlı’nın modernleşme sürecindeki ilk adımlar olarak tarihe geçmiştir.