18. yüzyılın sonlarında Osmanlı İmparatorluğu hangi bölgelere hakimdi? Hangi savaşlar ve antlaşmalar sınırlarını değiştirdi? Avrupa, Asya ve Afrika’daki Osmanlı toprakları nasıl şekillendi? Osmanlı Devleti’nin gerileme dönemindeki toprak kayıpları nelerdi? Tüm detaylarıyla keşfedin!
Osmanlı İmparatorluğu, 18. yüzyılın sonlarına kadar üç kıtaya yayılmış büyük bir imparatorluk olarak varlığını sürdürmüştür. Ancak, bu yüzyılın sonlarına doğru Osmanlı Devleti, Avrupa’daki güçlü devletlerin baskıları, askeri yenilgiler ve idari zorluklar nedeniyle toprak kayıpları yaşamaya başlamıştır. 1683-1792 yıllarını kapsayan Gerileme Dönemi, Osmanlı Devleti’nin hem iç hem de dış politikada zorluklar yaşadığı bir dönem olmuştur.
Bu yazıda, Osmanlı İmparatorluğu’nun 18. yüzyılın sonundaki sınırlarını, imzalanan antlaşmalar doğrultusunda toprak kayıplarını, önemli şehirleri ve bölgeleri detaylandıracağız.
Osmanlı İmparatorluğu’nun Genel Sınırları (18. Yüzyıl Sonları)
Osmanlı İmparatorluğu, Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarına yayılmış geniş bir toprak bütünlüğüne sahipti. 18. yüzyılın sonlarında Osmanlı sınırları şu şekildeydi:
- Batıda: Cezayir, Tunus ve Trablusgarp’tan başlayarak Adriyatik Denizi’ne kadar uzanıyordu.
- Doğuda: Basra Körfezi ve İran sınırına kadar ulaşıyordu.
- Kuzeyde: Osmanlılar, Karadeniz kıyılarında Kırım ve Kafkaslar üzerinde hakimiyet kurmuşlardı.
- Güneyde: Arabistan Yarımadası’nın batı kıyılarında, Kızıldeniz’in kuzeyinde, Mısır ve Sudan’da Osmanlı hâkimiyeti devam ediyordu.
Ancak, 18. yüzyılın sonunda Rusya ve Avusturya ile yapılan savaşlar, Osmanlı’nın özellikle Avrupa ve Karadeniz’de önemli toprak kayıplarına neden olmuştur.
Avrupa’daki Osmanlı Toprakları
Balkanlar ve Orta Avrupa
18. yüzyılın sonlarına doğru Osmanlı İmparatorluğu, Balkanlar’da geniş bir bölgeye yayılmıştı. Sırbistan, Bosna-Hersek, Arnavutluk, Yunanistan ve Bulgaristan, Osmanlı kontrolü altında bulunuyordu. Ancak, 1699 yılında imzalanan Karlofça Antlaşması ve 1791 Ziştovi Antlaşması, Osmanlı’nın Orta Avrupa’daki hakimiyetini zayıflatmıştır.
Osmanlı’nın Avrupa’daki en önemli kayıplarından biri, Macaristan’ın büyük bölümünü Avusturya’ya bırakmasıdır. Bu durum, Osmanlı’nın Avrupa’daki ilerleyişinin sona erdiğinin bir göstergesi olmuştur.
Rusya ve Karadeniz Bölgesi
Osmanlı-Rus Savaşları (1768-1774 ve 1787-1792), Osmanlı’nın Karadeniz’deki hakimiyetini kaybetmesine neden olmuştur. 1774 yılında imzalanan Küçük Kaynarca Antlaşması, Osmanlılar için büyük bir yenilgi olmuş ve Kırım Hanlığı bağımsız bir devlet ilan edilmiştir. Ancak, kısa bir süre sonra Kırım, Rusya tarafından ilhak edilmiştir (1783).
Bu süreç, Osmanlı Devleti’nin Karadeniz’deki hakimiyetini büyük ölçüde zayıflatmış ve kuzeyde Dinyester Nehri’ne kadar çekilmesine neden olmuştur. 1792’de imzalanan Yaş Antlaşması ile bu sınırlar resmileşmiştir.
Asya’daki Osmanlı Toprakları
Kafkasya ve Doğu Anadolu
Osmanlılar, Kafkasya’da da toprak kayıpları yaşamıştı. 18. yüzyılın sonunda Kuban Nehri’nin denize döküldüğü yerden başlayarak Kafkas Dağları’nın güneyinde Osmanlı hakimiyeti devam ediyordu. Ancak, Kuzey ve Doğu Kafkasya’da Rusya’nın etkisi artmış ve Osmanlılar bu bölgede gerilemeye başlamıştır.
Osmanlı-İran Sınırı
1639 yılında imzalanan Kasr-ı Şirin Antlaşması, Osmanlı ve Safevîler arasındaki sınırları belirlemişti. Ancak 1746’da yapılan Kerden Antlaşması, Osmanlı-İran sınırını yeniden düzenlemiştir. Bu sınır, Zagros Dağları boyunca uzanarak Basra Körfezi’ne ulaşmıştır. Bu bölgedeki Osmanlı hakimiyeti, 18. yüzyılın sonlarına kadar devam etmiştir.
Afrika’daki Osmanlı Toprakları
Mısır ve Kuzey Afrika
Osmanlı İmparatorluğu, Mısır, Sudan, Trablusgarp, Tunus ve Cezayir üzerinde hakimiyet kurmuştu. Ancak, bu bölgelerde yerel yönetimlerin gücü artmış ve Osmanlı merkezi yönetiminin kontrolü zayıflamaya başlamıştı. Özellikle Cezayir ve Tunus’ta Osmanlı valileri bağımsız hareket etmeye başlamıştı.
Mısır, Osmanlılar için stratejik bir öneme sahipti ve Hint Okyanusu’na açılan bir kapı niteliğindeydi. Ancak, 18. yüzyılın sonlarında Mısır’daki Memlük beyleri Osmanlı otoritesini tanımamaya başlamış ve bölgede iç karışıklıklar çıkmıştır.
Osmanlı Deniz Hakimiyeti ve Akdeniz
Osmanlı İmparatorluğu’nun denizlerdeki hakimiyeti 18. yüzyılın sonlarına doğru azalmaya başlamıştı. Akdeniz’de Osmanlılar, Ege Adaları, Girit ve Kıbrıs’ı elinde tutuyordu. Ancak, Osmanlı donanması eski gücünü kaybetmeye başlamış ve Akdeniz’deki ticaret yolları üzerinde Avrupa devletlerinin etkisi artmıştır.
Osmanlı İmparatorluğu’nun denizlerdeki gücünü kaybetmesi, ekonomik olarak da büyük bir darbe almasına neden olmuştur. Özellikle Fransızlar ve İngilizler, Osmanlı sularında daha fazla ticari ve askeri etki kazanmaya başlamıştır.
Sonuç: Osmanlı İmparatorluğu’nun Gerileme Süreci
- yüzyılın sonlarına doğru Osmanlı İmparatorluğu hâlâ dünyanın en büyük devletlerinden biri olarak varlığını sürdürse de ciddi kayıplar yaşamıştır:
- Rusya ile yapılan savaşlar sonucunda Karadeniz’deki üstünlük kaybedilmiş ve Kırım Rusya’ya bırakılmıştır.
- Avusturya ile yapılan savaşlar sonucunda Macaristan’ın büyük bölümü elden çıkmıştır.
- Afrika’da ve Ortadoğu’da Osmanlı merkezi yönetimi zayıflamış, yerel yönetimler daha bağımsız hareket etmeye başlamıştır.
- Akdeniz’de Osmanlı donanması eski gücünü kaybetmiş, denizlerde Avrupa’nın etkisi artmıştır.
Bu süreç, Osmanlı İmparatorluğu’nun 19. yüzyılda daha büyük kayıplar yaşamasına ve çöküş sürecine girmesine neden olmuştur.