1833 Hünkar İskelesi Antlaşması ve Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Etkileri

0

1833 Hünkar İskelesi Antlaşması, Osmanlı Devleti’nin iç ve dış diplomatik ilişkilerini dönüştüren önemli bir anlaşmadır. Bu yazıda, antlaşmanın sebeplerini, maddelerini ve uzun vadeli sonuçlarını keşfedin.

Osmanlı Devleti’nin 19. yüzyıldaki en önemli diplomatik gelişmelerinden biri 1833 Hünkar İskelesi Antlaşmasıdır. Osmanlı, bu dönemde hem iç hem de dış tehditlerle mücadele etmekteydi. Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın isyanı, Osmanlı Devleti’ni büyük bir krizin içine sürüklemiş, iç karışıklıklar ve askeri yenilgiler devletin zayıflığını gözler önüne sermiştir. Mehmet Ali Paşa, Osmanlı Devleti’nden bağımsız hareket etmek istiyor ve özellikle Suriye, Filistin ve Adana gibi bölgeler üzerinde hak iddia ediyordu.

1833 Hünkar İskelesi Antlaşması

Hünkar İskelesi Antlaşması’nın Yapılma Nedenleri

Osmanlı, Mısır isyanını bastırabilmek için büyük çaba sarf etti, ancak Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın oğlu İbrahim Paşa komutasındaki Mısır ordusu, Osmanlı kuvvetlerini 1832’de Konya Savaşı’nda mağlup etti. Bu savaş, Osmanlı’nın askeri olarak ne kadar güçsüz olduğunu gösterdi ve devlet, Mehmet Ali Paşa’nın ilerleyişini durdurabilecek güce sahip olmadığını fark etti.

Bu gelişmeler karşısında Osmanlı Padişahı II. Mahmud, Batılı devletlerden yardım talep etti. İlk olarak İngiltere ve Fransa’ya başvuruldu, ancak bu devletler Osmanlı’nın yardım isteğine olumlu yanıt vermedi. Bunun üzerine Osmanlı Devleti, Rusya’ya yöneldi. Rusya, Osmanlı’nın içinde bulunduğu durumu fırsat bilerek yardım teklifini kabul etti ve Osmanlı Devleti ile Hünkar İskelesi Antlaşması’nı 8 Temmuz 1833’te imzaladı.

Hünkar İskelesi Antlaşması’nın Maddeleri

Antlaşma, Osmanlı Devleti ve Rusya arasındaki askeri ve diplomatik ilişkileri belirleyen önemli hükümler içeriyordu:

  1. Osmanlı Devleti bir saldırıya uğrarsa Rusya yardımcı kuvvet gönderecek, bu ordunun masrafları Osmanlı tarafından karşılanacaktır.
  2. Rusya’ya bir saldırı olması durumunda, Osmanlı Devleti Rusya’nın talebi üzerine Boğazları diğer devletlerin savaş gemilerine kapatacaktır.
  3. Antlaşma 8 yıl süreyle geçerli olacaktır.

Bu maddeler, özellikle Boğazlar üzerindeki kontrol hakkı açısından oldukça kritik bir öneme sahiptir. Osmanlı Devleti, ilk kez boğazlarla ilgili olarak bir devlete taahhütte bulunmuş ve bu durum uluslararası siyasette önemli bir sorunun ortaya çıkmasına neden olmuştur.

Hünkar İskelesi Antlaşması’nın Sonuçları

Antlaşmanın ardından Osmanlı Devleti, Rusya’nın himayesi altına girmiş gibi algılanmıştır. Bu durum, özellikle İngiltere ve Fransa gibi büyük Avrupa devletlerini rahatsız etmiştir.

1. Osmanlı’nın Egemenlik Haklarının Zayıflaması

Osmanlı Devleti, Boğazlar üzerinde tek başına karar verme yetkisini kaybetmiştir. Rusya ile imzalanan bu anlaşma, Osmanlı Devleti’nin ilk kez boğazlarla ilgili olarak bir devlete bağımlı hale gelmesine neden olmuştur.

2. Boğazlar Sorununun Ortaya Çıkması

Hünkar İskelesi Antlaşması ile birlikte Boğazlar Meselesi uluslararası siyasetin önemli konularından biri haline gelmiştir. Rusya, Karadeniz’deki güvenliğini artırırken, İngiltere ve Fransa’nın Akdeniz’deki çıkarları tehlikeye düşmüştür.

3. İngiltere ve Fransa’nın Osmanlı Politikası

Bu antlaşma, İngiltere ve Fransa için büyük bir tehdit oluşturmuştur. Boğazların Rusya’nın isteği doğrultusunda kapatılması, özellikle İngiliz ticaret yolları açısından büyük bir sorun yaratabilirdi. Bu nedenle İngiltere ve Fransa, Osmanlı Devleti’ni Rusya’nın etkisinden kurtarmak için diplomatik girişimlerde bulunmuşlardır.

Bu doğrultuda 1841’de Londra Boğazlar Sözleşmesi imzalanmış ve Osmanlı Devleti, boğazları tüm savaş gemilerine kapatma kararı almıştır. Bu sözleşme, Osmanlı’nın bağımsız bir devlet gibi hareket ettiğini göstermek için atılan bir adım olsa da, aslında Osmanlı Devleti’nin Avrupa devletlerinin vesayeti altına girdiğini göstermektedir.

4. Rusya’nın Etkisinin Artması

Hünkar İskelesi Antlaşması ile Rusya, Osmanlı üzerinde büyük bir nüfuz kazanmıştır. Osmanlı Devleti, büyük bir devletin desteği olmadan ayakta kalamayacağını fark etmiştir ve bu süreç Osmanlı’nın tam anlamıyla bir denge siyaseti izlemek zorunda kalmasına yol açmıştır.

5. Osmanlı-Rus İlişkilerinin Geleceği

Antlaşmanın sona erdiği 1841 yılına kadar Osmanlı-Rus ilişkileri büyük ölçüde iyi gitmiştir. Ancak, Osmanlı Devleti’nin İngiltere ve Fransa’ya yakınlaşması, Rusya’nın Osmanlı üzerindeki etkisini kaybetmesine neden olmuştur. Bu durum, 1853-1856 Kırım Savaşı’nın nedenlerinden biri olarak gösterilebilir.

Hünkar İskelesi Antlaşması’nın Önemi

Bu antlaşma, Osmanlı Devleti’nin uluslararası arenada büyük devletler tarafından nasıl yönlendirildiğini gösteren önemli bir diplomatik belgedir. Osmanlı, her ne kadar güçlü bir devlet gibi görünse de, bu dönemde bağımsız hareket edebilme kabiliyetini yavaş yavaş kaybetmiştir.

Osmanlı Devleti’nin 19. yüzyılda izlediği denge politikası, bu antlaşma ile birlikte somutlaşmış ve ilerleyen yıllarda Osmanlı diplomasisinin temel stratejisi olmuştur.

Sonuç Olarak

  • Hünkar İskelesi Antlaşması ile Osmanlı Devleti, Rusya’nın himayesine girmiştir.
  • Boğazlar sorunu uluslararası bir mesele haline gelmiştir.
  • İngiltere ve Fransa, Osmanlı Devleti’ni Rusya’nın etkisinden çıkarmak için harekete geçmiştir.
  • Rusya, Karadeniz’de güvenliğini sağlamış, ancak uzun vadede Osmanlı üzerindeki etkisini kaybetmiştir.
  • 1841 Londra Boğazlar Sözleşmesi ile Osmanlı, Boğazlar üzerindeki tam kontrolünü kaybetmiştir.

Bu süreç, Osmanlı Devleti’nin giderek büyük güçlerin rekabet alanına dönüşmesine ve parçalanma sürecinin hızlanmasına neden olmuştur. Hünkar İskelesi Antlaşması, Osmanlı’nın Avrupa siyasetinde bir piyon haline gelmeye başladığını gösteren önemli bir adımdır.


Leave A Reply