Köpekler neden bu kadar zeki? Onların faydaları neler ve nasıl doğru bakımları sağlanır? Köpeklerin zekâsı, eğitimi, insanlarla ilişkisi ve sağlık bakımları hakkında bilmeniz gereken her şey bu yazıda!
Köpekler, insanlık tarihinin en eski dostlarından biri olarak kabul edilir. Günümüzde de dünyanın dört bir yanında sadık birer arkadaş, iş ortağı ve hatta spor alanında destekçi olarak varlıklarını sürdürmektedirler. Onların keskin duyuları, sadakatleri ve insanlara olan bağlılıkları, tarih boyunca vazgeçilmez bir yere sahip olmalarını sağlamıştır.
Köpeklerin Kökeni ve Türleri
Köpeklerin evcilleştirilmesi tarih öncesi dönemlere kadar uzanır. İsviçre ve İrlanda’nın eski topluluklarının avlanırken köpeklerden yararlandıkları bilinmektedir. Hatta bazı toplumların köpek etini tükettiğine dair bulgular mevcuttur. Mağara resimlerinde, avcılarla birlikte betimlenen köpek figürleri bulunmuş ve bazıları 50.000 yıl öncesine tarihlendirilmiştir. Ancak, bu çizimlerin gerçekten köpek mi yoksa yabani hayvanlar mı olduğu konusunda bilim insanları arasında görüş ayrılıkları bulunmaktadır.
Genel kabul gören teoriye göre, ilk insanlar vahşi kurt yavrularını yanlarına alıp besleyerek zamanla evcilleştirmiştir. İnsanlarla yaşamaya alışan bu hayvanlar, avlanmak yerine, insanlarla bir arada daha kolay beslenebildiklerini keşfetmiş ve onların koruyucusu ve yardımcısı haline gelmişlerdir.
Günümüzde köpeklerin 200’den fazla türü olduğu bilinmektedir. Bu türler genel olarak altı temel gruba ayrılmaktadır:
1. Av Köpekleri
Av köpekleri, farklı türleri içeren geniş bir gruptur. Bu gruptaki köpekler avcılara yardımcı olmak için eğitilmişlerdir. Mastı (Spaniel, Epagneul) cinsi köpekler, avlanmada ve süs köpeği olarak yetiştirilir. İngiliz, Amerikan, Japon ve İrlanda mastıları bu grubun başlıca temsilcileridir. Kopoy olarak bilinen seter (setter) ve poynter (pointer) cinsleri, avın yerini belirleyerek avcılara yardımcı olur. Eğitimli bir kopoy, avı fark ettiğinde hareketsiz kalarak burnunu hedefe yöneltir ve avcının işini kolaylaştırır.
Avın vurulmasının ardından, retriyver (retriever) türündeki köpekler devreye girer. Onlar vurulan avları araziden toplayarak sahiplerine getirir. Özellikle ördek ve kaz avlarında retriyverler büyük rol oynar.
2. Tazılar
Tazılar, yüksek hızları ve üstün koku alma yetenekleriyle bilinir. Bu gruptaki köpekler avın izini sürerek avcıya yön gösterir. Tazıların kökeninin Fransa’ya dayandığı ve buradan İngiltere’ye yayıldığı düşünülmektedir. En bilinen tazı türleri arasında Porsuk tazısı (Daschund), Rus tazısı (Barzoi), Afgan tazısı, İngiliz ve Amerikan tazıları bulunur. Bloodhound (Bladhaund) cinsi tazılar ise özellikle koku alma yetenekleriyle ünlüdür. Bu tür, suçluları ve kaybolan insanları bulmak amacıyla polis tarafından da kullanılmaktadır.
3. Çalışan Köpekler
Köpeklerin insanlara en çok yardımcı olduğu alanlardan biri de çalışma köpekleridir. Polis, ordu, çobanlar ve görme engelli bireyler için özel olarak eğitilen bu köpekler, çeşitli görevlerde rol alır. Kurt köpeği, büyük Danimarkalı (Great Dane), Senbernar (Saint Bernard), Bokser ve İskoç çoban köpeği (Collie) gibi cinsler bu gruptadır. Çoban köpekleri sürüleri koruma görevini üstlenirken, Eskimo köpekleri ve Alaska köpekleri kızak çekmek için kullanılır. Saint Bernard köpekleri ise karlı dağlarda kaybolan insanları bulmalarıyla ünlüdür.
4. Zağarlar (Terrier)
Zağarlar, özellikle küçük av hayvanlarını yakalamak için yetiştirilmiştir. Mastı cinsi köpeklerin aksine, köstebek, porsuk ve gelincik gibi hayvanları avlamada kullanılırlar. Avlarının saklandığı toprağı kazarak onları dışarı çıkmaya zorlarlar. İskoç zağarı, Airdale zağarı ve Bedlington zağarı gibi birçok farklı türü mevcuttur. Bazı zağarlar süs köpeği olarak da yetiştirilir.
5. Süs Köpekleri
Süs köpekleri, insanlarla birlikte yaşamak için yetiştirilen küçük boyutlu köpeklerdir. Bunların çoğu fiziksel olarak küçük yapılı olsalar da, bağlı oldukları aileyi koruma içgüdüsüne sahiptirler. En bilinen süs köpekleri arasında İngiliz ve Japon süs mastıları, Pekinli, Chihuahua, Yorkshire zağarı ve küçük Manchester köpekleri yer alır. Özellikle Chihuahua, dünyanın en küçük köpek cinsi olarak bilinir ve bazıları yalnızca 450 gram ağırlığındadır.
6. Avcı Olmayan Köpekler
Bu gruptaki köpekler avlanma amacıyla kullanılmayan, ancak fiziksel ve karakteristik özellikleriyle dikkat çeken türlerdir. En bilinenleri buldog köpekleridir. Buldoglar, güçlü çene yapıları ve kaslı bedenleriyle tanınır. XVI. ve XVII. yüzyıllarda İngiltere’de boğalarla dövüştürülerek kullanılan bu köpekler, sonradan bu vahşi eğlence yasaklanınca evcil hayvan olarak beslenmeye devam etmiştir.
Bu gruba giren diğer önemli köpek türleri arasında Dalmaçyalı, Çin köpeği (Chow Chow) ve uzun tüylü Poodle yer almaktadır.
Köpekler, tarih boyunca insan hayatının ayrılmaz bir parçası olmuş ve farklı amaçlarla yetiştirilmiştir. Avlanma, koruma, arama-kurtarma, sürü gütme ve dostluk gibi pek çok alanda insanlara yardımcı olmaya devam etmektedirler. Her bir türün kendine özgü yetenekleri ve özellikleri vardır ve bu canlılar, insanlarla olan binlerce yıllık dostluklarını sürdürmektedirler.
Vücut Yapısı ve Duyuları
Köpekler, etobur memeliler arasında çevik yapılarıyla dikkat çeker. Köpekgiller ailesinin diğer üyeleriyle birçok ortak özelliğe sahiptirler. Dişleri, besinlerini parçalamaya uygun bir yapıya sahiptir. Ön ayaklarında beş, arka ayaklarında ise dört parmak bulunur. Ancak kedilerden farklı olarak tırnaklarını içeri çekemezler.
Köpekler, insanlar gibi terleyemezler. Bu nedenle sıcak havalarda ya da fazla hareket ettiklerinde vücut ısılarını düşürmek için dillerini dışarı çıkararak hızlı hızlı solurlar. Böylece, soludukları havanın etkisiyle vücutlarını serinletirler.
Dişi köpekler yavrularını yaklaşık iki ay boyunca karınlarında taşır. Bazı köpeklerin 20 yıl kadar yaşadığı görülse de, ortalama ömürleri 10 yıl civarındadır. Köpeklerin yaşam süresiyle ilgili olarak, bir köpek yılının insan yaşının yaklaşık 10 yılına eşit olduğu söylenir.
Köpeklerin en belirgin duyusal özelliği, olağanüstü gelişmiş koku alma yetenekleridir. Eğitimli köpekler, yüzlerce farklı ayak izi arasından aradıkları belirli bir kokuyu ayırt edebilir ve takip edebilirler. Beyin yapılarında, koku merkezinin kapladığı alan oldukça geniştir.
İşitme duyuları da son derece gelişmiştir. Örneğin, bir kurt köpeği, 6,5 metre uzaklıktaki bir insanın duyamayacağı kadar hafif bir sesi, 26 metre mesafeden algılayabilir. İnsanların işitemediği özel frekansta ses çıkaran köpek düdükleri, insanlar için bir metre mesafeden bile duyulmazken, bir köpek bu sesi 70 metre uzaktan bile algılayabilir.
Buna karşılık, köpeklerin görme duyuları insanlara kıyasla daha zayıftır. Ancak hareketleri algılama yetenekleri son derece yüksektir. Sirklerde eğitilen bazı köpekler, basit matematik işlemlerini yapıyor gibi görünerek, sorulara belirli sayıda havlayarak cevap verirler. Bu durum, eğiticilerinin dudak veya parmak hareketlerini hassas bir şekilde algılamaları sayesinde gerçekleşir. Köpekler, insan gözünün fark edemeyeceği kadar küçük hareketleri bile sezebilir ve buna göre tepki verebilirler.
Bununla birlikte, köpekler renkleri ayırt edemez. Dünyaları, siyah-beyaz bir film gibi renksiz tonlardan oluşur.
Köpeğin Zekâsı
Köpekler, güçlü duyularının yanı sıra zekâlarıyla da bilinirler. Sesler ve hareketler arasındaki bağlantıyı hızlıca kavramaları, onların insan gözünde daha da zeki olarak algılanmalarını sağlar. Örneğin, bir köpeğe “Hadi, gezmeye gidelim” dendiğinde, birkaç tekrar sonrası bu cümle ile dışarı çıkma arasındaki bağı kurar. Çoban köpekleri de bu sezgisel algıları sayesinde sürüleri koruma, yönlendirme ve düzen içinde tutma görevlerinde büyük başarı gösterirler.
Zekâ seviyesi oldukça yüksek olan köpekler, özel eğitimle mantıklı kararlar almayı bile öğrenebilirler. Örneğin, körlere yol gösteren “rehber köpekler”, yanlarındaki kişinin alçak bir kapının altından geçip geçemeyeceğini ya da hızla yaklaşan bir aracın güvenli bir mesafede olup olmadığını hesaplayabilirler. Ancak, renk körü olduklarından trafik ışıklarını doğrudan ayırt edemezler. Yine de, trafiğin akışını gözlemleyerek geçiş zamanını belirleyebilirler. Amerika’da kullanılan rehber köpeklerin büyük bir kısmı Alman çoban köpeklerinden seçilmektedir.
Köpeğin Faydaları
Köpekler, binlerce yıldır insanlara en faydalı hayvanlardan biri olmuştur. II. Dünya Savaşı sırasında, birçok büyük devlet özel olarak eğitilmiş köpeklerden yararlanmıştır. Almanların 40-50 bin eğitimli köpeğe sahip olduğu ve bunlardan 10 bin kadarını Japonlara verdikleri bilinmektedir. Amerika, Rusya ve İngiltere de savaş sırasında özel eğitimli köpekleri kullanmışlardır. Bu köpekler, düşmanların saklandıkları yerleri bulma, nöbetçilere eşlik etme, haber taşıma ve ilk yardım malzemelerini ulaştırma gibi görevlerde önemli roller üstlenmiştir.
Belçika ve Hollanda’da bazı iri köpekler araba çekme işinde kullanılırken, kurt köpekleri, bloodhound ve bokser ırkları polis köpeği olarak suçluları yakalamakta görev alır. Pek çok suçlu, polislerden çok köpeklerden korkar.
Çoban köpekleri, dünyanın birçok yerinde sürüleri kurtlardan korumak, otlaklara götürmek ve düzen içinde tutmak için kullanılır. Kuzeyin buzlarla kaplı bölgelerinde Eskimo köpekleri kızak çekmekte, Saint Bernard köpekleri ise dağlarda kaybolan insanları kurtarmakta ünlüdür. Öyle ki, Barry adında bir Saint Bernard köpeğinin 40’tan fazla insanın hayatını kurtardığı kaydedilmiştir. Newfoundland köpekleri ise mükemmel yüzücülerdir ve boğulmak üzere olan insanları kurtarma görevlerinde kullanılırlar. Av köpeklerinin faydaları herkes tarafından bilinmektedir.
Köpekler, bilimsel araştırmalarda da önemli bir yer tutar. Ruslar, dünya yörüngesine gönderdikleri ilk canlı olarak bir köpeği uzaya çıkarmışlardır.
Köpek Bakımı
Köpek bakımında en önemli konuların başında beslenme gelir. Sağlıklı beslenen köpekler, birçok hastalıktan korunabilir ve hastalıklara karşı direnç kazanır. Köpekler etobur hayvanlardır ve doğada avlarını, kemikleriyle birlikte tamamen tüketirler. Bu nedenle et, köpeklerin beslenmesinde büyük rol oynar. Et, pişmiş ya da çiğ olarak verilebilir. Ancak sebzeler ikinci planda tutulmalı ve iyice pişirilmeden verilmemelidir. Hatta, sebzelerin ezilerek sunulması daha sağlıklı olur.
Veterinerlerin önerisine göre, köpek yavruları 6-10 haftalık olana kadar 4 saatte bir beslenmelidir. 10 haftalık ile 6 aylık arasında günde üç öğün yeterlidir. 6 aydan sonra ise sabah ve akşam olmak üzere günde iki öğün idealdir. Sabah öğünleri daha hafif olmalıdır.
Köpeklerin günlük yiyecek miktarı, cinslerine ve hareketlilik seviyelerine bağlı olarak değişir. Daha aktif köpekler, doğal olarak daha fazla besine ihtiyaç duyar.
Köpeklerin yatacakları alanın kuru ve rahat olması önemlidir. İç mekânda kalıyorsa, taş zemin veya ısı kaynaklarının yanında yatmamalıdır. Dışarıda kalan köpekler için kulübe sağlanmalı, kulübenin tabanı yerden yüksek ve tahta kaplı olmalıdır. Ayrıca, soğuk havalarda sıcak tutacak bir yatak ya da örtü ile desteklenmelidir.
Köpekleri sık sık yıkamak doğru değildir. Fazla yıkanan köpeklerin derisi kuruyarak çatlar ve hastalıklara daha açık hale gelir. Bunun yerine, tüylerini her gün fırçalamak daha sağlıklıdır. Düzenli fırçalanan köpekler, cilt hastalıklarından korunur ve tüyleri daha parlak olur.
Ayrıca, ayda bir kez köpeğin dişleri, kulakları ve tırnakları kontrol edilmelidir. Uzayan tırnaklar kesilmeli, kulakları düzenli olarak temizlenmelidir. Köpeğin dişlerinde çürük oluşumunu önlemek için haftada bir kez sodalı ya da tuzlu suya batırılmış bir bezle dişleri silmek faydalıdır.
Köpekler de insanlar gibi çeşitli hastalıklara yakalanabilirler. Zatürre, zatülcenp, verem, astım, guatr, böbrek rahatsızlıkları, kanser ve nezle gibi hastalıklara duyarlıdırlar. Sindirim sistemlerinde parazitler bulunabilir. Bu nedenle köpeklerin düzenli veteriner kontrolünden geçmesi, hastalık belirtileri gösterdiklerinde hemen tedavi edilmeleri ve gerekli aşılarının ihmal edilmemesi önemlidir.
Köpeklerde en tehlikeli hastalıklardan biri kuduzdur. Kuduz, ısırık yoluyla bulaşır ve ölümcül olabilir. Bu yüzden köpeklerin kuduz aşısı düzenli olarak yapılmalıdır. Kuduz aşısı, köpeği 4 ila 8 ay arasında korur. Ayrıca, köpek sahipleri hayvanlarını belediyeye kaydettirmeli ve sağlık kontrollerini aksatmamalıdır.