Abdülmümin Bin Ali Kimdir? Muvahhidler Devleti’nin Kurucusunun Hayatı ve Mirası

0

Abdülmümin Bin Ali, Muvahhidler Devleti’ni nasıl kurdu? Murabıtlar’a karşı zafer kazanarak Endülüs’e nasıl hakim oldu? Abdülmümin’in reformları ve askeri başarıları nelerdi? Onun liderliğinde Kuzey Afrika ve İspanya’da neler değişti?

Abdülmümin Bin Ali, Muvahhidler Devleti’nin kurucusudur ve Orta Çağ’da Kuzey Afrika’da büyük bir güç haline gelmiş bir devletin temellerini atmıştır. 1094 yılında Tlemsen‘de doğmuş ve 1163 yılında Sala‘da vefat etmiştir. Genç yaşlardan itibaren dini eğitim almış ve Murabıtlar‘ın yönetimindeki gevşekliklere karşı çıkan Muhammet bin Tumart adlı Berberi şeyhinin yanında yer alarak önemli bir yolculuğa çıkmıştır. Bu makalede, Abdülmümin Bin Ali’nin hayatı, devlet kuruculuğu, zaferleri, reformları ve sonrasındaki etkileri hakkında kapsamlı bir inceleme yapılacaktır.

Abdülmümin Bin Ali

Erken Yaşamı ve Eğitimi

Abdülmümin Bin Ali, 1094 yılında Tlemsen’de doğmuş, Berberi kökenli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Genç yaşlarda dini eğitim alarak, İslam’ın temel esaslarını öğrenmiş ve daha sonra Murabıtlar‘ın egemen olduğu dönemde de eğitimine devam etmiştir. Murabıtlar, özellikle dini ve askeri yönetimiyle tanınan bir devletti, ancak zamanla yönetimdeki gevşeme ve yozlaşma, Abdülmümin’in bu topluluğa karşı duyduğu memnuniyetsizliği artırmıştır. Muhammet bin Tumart adlı Berberi şeyhi, Murabıtlar’ın son dönemlerinde ortaya çıkan bu gevşekliği eleştirerek daha katı bir dini yönetim önerisi sunmuş ve Abdülmümin ile yakın ilişki kurmuştur.

Muhammet bin Tumart, Muvahhidler hareketinin lideri olarak, Abdülmümin’i hem danışman hem de halef olarak görmüştür. Abdülmümin, Tumart’ın ölümünden sonra onun fikirlerini ve mücadelesini sürdürmeye karar vermiştir.

Muvahhidler Hareketinin Başlangıcı

Muvahhidler, İslam’daki Allah’ın birliği anlayışını temel alarak, çok tanrılı inançlara ve bölünmüş mezheplere karşı savaşmış bir harekettir. Bu hareketin kurucusu olan Muhammet bin Tumart, Murabıtlar’ın yönetimindeki dini ve toplumsal çöküşe karşı tepki göstererek, daha sıkı bir dini reform hareketi başlatmıştır. Abdülmümin, Tumart’ın ölümünden sonra bu hareketin liderliğini devralmıştır.

1130 yılında Muhammet bin Tumart’ın ölümünden sonra Abdülmümin, Muvahhidler’in ilk yıllarında Tumart’ın kurduğu dini kurumları sağlamlaştırmak ve hareketin güçlenmesini sağlamak için yoğun çaba sarf etmiştir. Bu dönemde, Murabıtlar’a karşı savaşmak için yeterince güçlenmeyi bekleyen Abdülmümin, aynı zamanda Muvahhidler hareketinin ideolojik temellerini atmıştır. Abdülmümin’in güçlü liderliği, halk arasında büyük bir destek bulmuş ve kısa sürede hareketin etkisi, Kuzey Afrika ve Endülüs’e yayılmaya başlamıştır.

Murabıtlar’a Karşı Başarılar

Abdülmümin Bin Ali, Muvahhidler hareketinin lideri olarak, ilk büyük zaferini Murabıtlar’a karşı kazanmıştır. Murabıtlar’ın son dönemlerindeki yönetimdeki zayıflığı, Abdülmümin için büyük bir fırsat yaratmıştır. 1147 yılında, Murabıtlar Hükümdarı Tafşin bin Ali’yi Tlemsen yakınlarında kesin bir zaferle yenmiştir. Bu zafer, Abdülmümin’in Muvahhidler hareketini daha da güçlendirmesine olanak tanımıştır.

Zaferin ardından, Abdülmümin Fas’a doğru harekete geçmiş ve Murabıtlar’ın başkenti olan Marakeş’i ele geçirmiştir. Bu zaferle birlikte, Murabıtlar’a son verilmiş ve Muvahhidler Devleti kurulmuştur. Muvahhidler, Allah’ın birliği prensibini esas alan bir devlettir ve Abdülmümin’in yönetiminde büyük bir siyasi ve dini güç haline gelmiştir.

Endülüs’e Sefer ve İspanya’da Yönetim Kurma

Abdülmümin, 1145 yılında Endülüs’e büyük bir ordu göndermiştir. Endülüs’teki Müslüman bölgelerinde otorite boşluğu oluşmuştu ve Abdülmümin, bu fırsatı değerlendirerek hızla bölgedeki hakimiyetini kurmuştur. İşbiliyye’yi başkent yapan Abdülmümin, Endülüs’te güçlü bir yönetim kurmuştur.

Bu zafer, Abdülmümin için Endülüs’teki Beni Hammat Devleti’ni ortadan kaldırarak daha da büyük bir güç kazanma yolunu açmıştır. 1151-1152 yıllarında Beni Hammat Devleti’ni fethederek, Endülüs’teki hâkimiyetini pekiştirmiştir.

Kuzey Afrika ve Sicilya’da Zaferler

Abdülmümin, Kuzey Afrika’da da birçok stratejik bölgeyi fethetmiştir. 1160’ta, Sicilya Kralı II. Roger ile savaşa girmiş ve Kuzey Afrika’da bazı yerleri ele geçiren Roger’ı yenmiştir. Bu zafer, Abdülmümin’in, Sicilya üzerindeki etkisini pekiştirmiş ve Kuzey Afrika’nın büyük bir kısmını kontrol altına almıştır.

Bu zaferin ardından, Abdülmümin‘in imparatorluğu, Muvahhidler Devleti çok daha geniş bir coğrafyaya yayılmıştır. Ayrıca, Selahattin Eyyubi, Franklar ile yaptığı savaşta Abdülmümin’den yardım istemiştir. Abdülmümin, Eyyubi’ye yardım sağlayarak, İslam dünyasında önemli bir destekçiye dönüşmüştür.

İç Yapı Reformları ve Kadastro Sistemi

Abdülmümin, sadece askeri zaferlerle değil, aynı zamanda yönetimsel reformlarla da devrini şekillendirmiştir. Ülkesinde yeni kentler kurarak, bayındırlık çalışmalarına büyük önem vermiştir. Donanmasının güçlendirilmesi için birçok liman inşa ettirmiştir. Muvahhidler Devleti’nin temel yapısını sağlamlaştıran Abdülmümin, aynı zamanda ilk kadastro örgütünü kurarak, toprakların yönetimini modernize etmiştir. Bu reformlar, hem ekonomik hem de sosyal alanda büyük dönüşümlere yol açmıştır.

Ölümü ve Ardıl Hükümet

Abdülmümin Bin Ali, 1163 yılında Sala’da vefat etmiştir. Vefatından sonra yerine oğlu Seyyit Ebu Yakup Yusuf geçmiştir. Abdülmümin’in ölümünden sonra, Muvahhidler Devleti’nin başında bulunan Seyyit Ebu Yakup Yusuf, babasının izlediği yolu takip etmeye çalışmıştır. Ancak, Abdülmümin’in güçlü liderliği ve devleti şekillendirme tarzı, onun ölümünden sonra büyük bir boşluk yaratmıştır.

Sonuç ve Muvahhidler Devleti’nin Mirası

Abdülmümin Bin Ali, Muvahhidler Devleti’nin kurucusu olarak tarihe geçmiştir. Yönetimi, sadece askeri zaferler ve toprak genişletme ile değil, aynı zamanda dini reformlarla, sosyal yapıyı düzenlemesiyle de önemli bir yer tutmuştur. Kuzey Afrika’dan Endülüs’e kadar uzanan geniş bir coğrafyada, Muvahhidler Devleti, Abdülmümin’in kurduğu birlikçi yapılar sayesinde güçlü bir İslam devleti olmuştur. Abdülmümin’in devri, özellikle tartışmasız dini birliği sağlayan yönetimiyle tanınır ve günümüzde hala Muvahhidler hareketinin etkileri, İslam dünyasında tartışılmaktadır.


Leave A Reply