Bekir Yıldız’ın Arılar Ordusu isimli kitabının konusu nedir? Arılar Ordusu kitabının özeti, karakterleri, incelemesi, hakkında bilgi.
ARILAR ORDUSU: NEMRUT’UN SONU
Giriş: Birlikten Kuvvet Doğar
Tarih boyunca zalimler, güçlerini sınırsız sanmış, kendilerini yenilmez kabul etmişlerdir. Ancak her zalimin bir sonu vardır ve bu son, çoğu zaman umulmadık bir şekilde gelir. Nemrut, kendisini tanrı sanan, kibirli ve acımasız bir hükümdardı. Ancak onun sonu, bir insanın değil, milyonlarca küçük arının ellerinde (kanatlarında) gelecekti. Bu, Hz. İbrahim’in çocukluk döneminde, arıların birlik olarak zalim Nemrut’u nasıl yendiğinin hikâyesidir.
Nemrut’un Kibirli Hükümdarlığı
Nemrut, yedi dağı aşan, kırk dağların ötesindeki insanları titreten bir hükümdardı. Kimi zaman kendisini tanrı ilan ediyor, halkını zorla putlara tapmaya mecbur bırakıyordu. Zulmü ve despotluğu o kadar ileri gitmişti ki, halkına her şeyi zorla yaptırıyor, kendisine karşı çıkanları en ağır cezalara çarptırıyordu. Ancak onun en büyük korkusu, tahtını sarsacak bir kişinin dünyaya gelmesiydi. Gördüğü bir rüya, bu korkusunu daha da derinleştirdi.
Bir gece Nemrut, rüyasında yeni doğmuş bir çocuğun büyüyüp kendisini öldürdüğünü gördü. Büyük bir öfke ve panikle, sabah olmadan emirlerini yağdırdı: “Yeni doğmuş bütün erkek çocuklarını öldürün, hamile kadınları da şehrin dışına sürün.”
Zulüm başlamıştı. Yeni doğan bebekler acımasızca katledildi, anneler evlerinden, yurtlarından koparıldı. Şehir, feryatlar ve ağıtlarla dolup taştı. Ancak Nemrut, kendisini tehdit edecek çocuğun hayatta kaldığını bilmiyordu.
Bir Mağaradaki Umut: Tek Kanat ve Bilge
Bu kıyım sırasında, bir anne çocuğunu bir mağaraya bırakıp kaçtı. Bu mağarada yaşayan küçük bir arı, Tek Kanat, bu çocuğun yanında olacaktı. Çocuğun ismi Bilge idi. O gece, Bilge’yi emzirecek bir anne yoktu ama mucize gerçekleşti: Bir ceylan geldi ve onu emzirdi.
Üç can olmuşlardı: Tek Kanat, Bilge ve Ceylan. Yıllar geçti, Bilge büyüdü ve genç bir delikanlı oldu. Ancak kader, onu ve Tek Kanat’ı büyük bir yolculuğa çıkmaya çağırıyordu. Artık şehre inmenin vakti gelmişti.
Putların Kırılışı ve Nemrut’un Öfkesi
Şehre döndüklerinde, Bilge ve Tek Kanat, tapınağın içinin putlarla dolu olduğunu gördü. Bilge şaşkınlıkla “Bu taş parçalarına neden tapıyorlar?” diye sordu. Sonra büyük bir baltayı alarak, bütün putları birer birer parçaladı, sadece en büyüğünü bıraktı. Daha da ileri giderek, baltayı büyük putun boynuna astı.
Ertesi gün Nemrut tapınağa geldiğinde her şeyin harap olduğunu gördü. Büyük bir öfkeyle bağırdı: “Bunu kim yaptı?” Bilge ise korkusuzca öne çıktı ve “Baltayı kimin boynunda görüyorsanız, işte o yapmıştır” dedi.
Nemrut, bu cevaptan daha da öfkelendi: “O bir put, nasıl yapabilir ki bunu?” Bilge cesurca yanıt verdi: “Madem ki yapamaz, o halde neden ona tapıyorsunuz?”
Bu meydan okuma, Nemrut için bardağı taşıran son damla oldu. Bilge’nin ateşe atılmasına karar verdi.
Ateşin İçinde Bir Bahçe
Nemrut, o zamana kadar görülmemiş büyüklükte bir ateş yaktırdı. Bilge’yi bu ateşe atacaklardı. Ancak ateş o kadar güçlüydü ki, askerler bile ona yaklaşamıyordu. Bu yüzden Bilge’yi mancınıkla ateşe fırlatma kararı aldılar.
Bilge, son bir kez Tek Kanat’a dönerek, “Uç ve olanları anlat” dedi. Mancınık çalıştırıldı ve Bilge ateşe fırlatıldı. Ancak ateş, birden bire bir bahçeye dönüştü. Yeşillikler içinde serin bir alan oluştu, nehirler aktı ve balıklar yüzmeye başladı. Bilge sapasağlamdı.
Nemrut, bu mucizenin karşısında şaşkına döndü. Ancak pes etmedi. Yeni bir plan yaparak, Bilge’yi kendisiyle savaşmaya zorladı.
Arılar Ordusunun Doğuşu
Tek Kanat, Bilge’nin “Keşke birlik olabilseydik” sözünü düşündü. Kendi başına bir şey yapamazdı ama bir ordu oluşturabilirdi. Hemen bütün arıları topladı ve bir plan yaptı.
Ertesi gün, Bilge meydana çıkarıldığında, Nemrut en önde, beyaz atının üzerindeydi. Tek Kanat ve milyonlarca arı birden “Beyaz atlıya hücum!” diyerek saldırıya geçti.
Nemrut ve ordusu şaşkına döndü. Arılar, askerleri ve Nemrut’u sokuyor, onların paniklemesine neden oluyordu. Nemrut, çareyi saraya kaçmakta buldu. Ancak Tek Kanat onu bırakmadı.
Saraya giren Nemrut, kapıyı kapatarak korunmaya çalıştı. Ama Tek Kanat bir yolunu bulmuştu: Anahtar deliğinden içeri süzüldü. Nemrut’un başına doğru ilerledi ve burun deliğinden girerek kafasının içine ulaştı.
Nemrut, acı içinde kıvranmaya başladı. Başını sağa sola vuruyor, kendisini duvarlara çarpıyordu. Kumandanları ona tokmaklarla vurdu ama hiçbir işe yaramadı. Son çare olarak Nemrut’un başını kestiler. İşte, Nemrut’un sonu, bir arı sayesinde gelmişti.
Sonuç: Tek Kanat’ın Mesajı
Zafer kazanılmıştı. Bilge halkıyla birlikte özgürlüğüne kavuşmuştu. Tek Kanat son bir kez Bilge’nin omzuna kondu. Bilge ona şöyle dedi:
“Uç sevgili Tek Kanat, uç! Git ve bu masalı her yerde anlat. Git başka diyarlara. De ki, birlikten kuvvet doğar. De ki, zalimlerin hakkından ancak birlik olunursa gelinir.”
Tek Kanat, Bilge’ye veda etti ve kanat çırparak sonsuzluğa uçtu. Onun hikâyesi, bugün bile “Birlik olursak her zorluğun üstesinden geliriz” mesajını vermeye devam ediyo