Ahmet Hikmet Müftüoğlu’nun Çağlayanlar adlı kitabından seçmeler, kitabın özeti, karakterler ve incelemesi. Ahmet Hikmet Müftüoğlu kitapları.
Ahmet Hikmet Müftüoğlu’nun “Çağlayanlar” Adlı Eseri
Ahmet Hikmet Müftüoğlu’nun 1922’de yayınlanan “Çağlayanlar” adlı eseri, milliyetçilik duygularını uyandırması ve Milli Edebiyatının önemli bir parçası olması bakımından edebiyat tarihimizde önemli bir yere sahiptir. On sekiz hikâyeden oluşan eser, Anadolu insanının yaşadığı sosyal, kültürel ve milli sorunlara dikkat çeker.
Hikâyelerden Bazılarının İsimleri
- Alparslan Masalı
- Yarayı Kanatan
- Üzümcü
- Sümbül Kokusu
- İnci
- Yakarış
- Bekir ile Tekir
- Turhan Nasıl Çıldırdı
- Maviş
Milli ve Manevi Değerlerin Vurgusu
Eserin her bir hikâyesinde, milliyetçi bir bakış açısıyla Anadolu insanının fedakarlığı, milli birlik ve beraberlik ruhu, vatan sevgisi ve dinî değerlerin önemine vurgu yapılmıştır. Eserin tamamı, okuyucunun milli duygularını harekete geçirecek bir özellik taşır.
“Bahar” Hikâyesi
“Bahar” hikâyesinde, çevre tasvirleri ve kahramanın duygu durumu, hüzün ve umut ikilemi üzerinden anlatılmıştır. Hikâyenin önemli detayları şu şekildedir:
- Hikâyenin başında, pencereyi açma eylemi hava ile birlikte umudu, yenilenmeyi simgeler:
Pencereleri açın! Hava girsin! Akan rüzgâr, bu odanın kokusunu, hayalâtını, hatıratını, sürsün götürsün! Güneş girsin! Yağan ışık, köşelerin gölgelerini bozsun silsin!
- Kahramanın deniz kenarında hızla eski hatıraların etkisine kapılması melankolik bir atmosfer yaratır.
Deniz kenarında idim. Arzın kenarında idim. Dalgalar taşlara çarparak sinelerini yırttıkça ipliği kopan inci gerdanlık gibi göz yaşlarım göğsüme dökülüyordu.
- Karşısına çıkan Mazlum adındaki gencin hikayesi, Anadolu insanının yılların sürüklediği hüzün ve kayıplarla dolu hikayesinin bir özeti gibidir. Mazlum, kaybettiklerini söylerken çevresindeki bahar çiçeklerine ve kokularına bir çığık niteliğindeki şu ifadeleri kullanır:
Lâle bir açık yara, konca bir kan pıhtısı, sünbül çitişmiş bir hasta saçı, menekşe mavi gözlerin damla damla yaşı…
- Bahar çevreyi yenilese de, kahramanların ruhlarındaki acı yenilmez. Mazlum, kaybettikleriyle yaşamaya devam etmek yerine, mezarında dinlenmeyi arzular:
Ben baharımı mezarımda açılacak dikenlerde görüyorum.
“Sümbül Kokusu” Hikâyesi
“Sümbûl Kokusu”, çanakkale savaşı sırasında yurt dışında bulunan genç bir adamın vatan sevgisini ve fedakarlık hissini ön plana çıkaran çarpıcı bir hikayedir.
- Budapeşte’de yaşayan Hüsyin Arif, gazetelerden Çanakkale’deki savaşı ve vatanın zor durumda olduğunu öğrenir. Bu haberler onu derinden sarsar:
Düşman askerlerine her yandan yardım gelirken, bizim askerimizin yalnızca bir göğsü ve bazusu vardı.
- Hüsyin Arif, memleketine olan özlemini, bir sümbûlün kokusunda bulur. O koku, ona İstanbul’u, boğazları ve mavi denizleri hatırlatır.
- Bir arkadaşı olan Mehmet Siyavşuş ile vatan için savaşmaya karar verirler. Gönüllü asker olmak için pasaport işlemlerini tamamlarlar ve cepheye doğru yola çıkarlar.
“Padişahım Alınız Menekşelerimi, Veriniz Gülümü” Hikâyesi
“Padişahım Alınız Menekşelerimi, Veriniz Gülümü”, vatan sevgisinin bir kez daha ön planda olduğu bir hikayedir.
- Samime Hanım ve Ayşe isimli iki kadın, sevdiklerini cepheye göndermenin hüznünü yaşarlar.
- Samime Hanım’ın eşi Tuğrul Bey, Ayşe’nin babası ve nişanlısı Tosun cepheye gitmiştir. İki kadın birbirlerine destek olarak sabırla beklerler.
- Bir gazete haberi, Ayşe’nin babası olan Mehmet Çavuş’un kahramanca savaştıktan sonra şehit düştüğünü bildirir. Bu haber, iki kadının da acısını büyütür.
- Ayşe, bir gece rüyasında nişanlısı Tosun’u görür. Tosun ona şehit olmuş olabileceğini ima eder ve padişaha bir demet çiçek sunmasını ister.
- Sabah uyandığında Ayşe, çiçekleri toplar ve saraya gitmek üzere yola çıkar. Ancak Tosun’un şehit olduğunu kesin olarak anladığında derin bir hüzün yaşar ve elindeki çiçekler yere düşer.
Temalar ve Anlam Derinliği
Çağlayanlar’da şu ana temalar işlenir:
- Vatan Sevgisi ve Fedakarlık: Her hikâyede, vatanı için kendini feda eden insanların hikayelerine yer verilmiştir. Bu, milli duyguların zirveye ulaşmasını sağlar.
- Aile ve Kültürel Bağlar: Anadolu’nun aile yapısı ve dayanışma ruhu, karakterlerin yaşadığı zorluklar üzerinden anlatılmıştır.
- Acı ve Hüzün: Savaş yıllarında milletin çektiği acılar ve kayıplar hikayelerde tekrar tekrar vurgulanır.
- Umuda Tutunma: Her şeye rağmen hikayelerde umudu simgeleyen detaylar (bahar, çiçekler, kokular) ön plana çıkarılmıştır.
Sonuç
Ahmet Hikmet Müftüoğlu’nun Çağlayanlar’ı, Anadolu insanının fedakarlığını ve milli duygularını anlatan çarpıcı bir eser olarak Milli Edebiyatının en önemli örneklerinden biri olmuştur. Hikâyelerdeki zengin tasvirler, vatan sevgisini derinden hissettiren anlatım ve milli birliği öne çıkaran temalar, bu eserin unutulmazlar arasında yer almasını sağlamıştır