Çin-Amerika Arası Ticaretin Tarihi Hakkında Bilgiler, İttifaktan Rekabete Uzanan Yol

0

Çin ile ABD arasındaki ticaret ilişkileri nasıl başladı? Hangi dönemlerde yakınlaştılar, ne zaman karşı karşıya geldiler? Ticaret savaşları neden çıktı? Günümüzde teknoloji alanında yaşanan rekabetin kökenleri neler? Çin-Amerika ticaret tarihine dair tüm detayları öğrenmek ister misiniz?

Çin ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD), dünya ekonomisinin iki devi olarak, küresel ticaretin seyrini etkileyen en önemli aktörlerdir. Bu iki ülke arasındaki ticari ilişkiler, yalnızca ekonomik açıdan değil; politik, stratejik ve kültürel açılardan da derin etkiler yaratmıştır. Çin-Amerika ticaret tarihi, 18. yüzyıldan günümüze uzanan çok katmanlı bir süreçtir.

Çin-Amerika Arası Ticaret

1. İlk Temaslar ve 18.-19. Yüzyılda Ticaretin Başlangıcı

1.1. 1784: Empress of China ve İlk Ticari Sefer

Amerika’nın bağımsızlığını kazandıktan sonra ilk ticari gemisi olan “Empress of China”, 1784 yılında Çin’e gönderilmiştir. Bu gemi, Amerikan malları karşılığında Çin’den çay, ipek ve porselen getirmiştir. Bu ticaret, Amerika’nın Asya pazarına ilk ciddi açılımı olmuştur.

İlk dönemde ABD’nin Çin’e başlıca ihraç ettiği ürünler arasında kürk, ginseng ve gümüş yer alırken, Çin’den ithal edilen başlıca mallar çay, ipek ve porselendir.

1.2. 19. Yüzyılda Ticaretin Genişlemesi

  1. yüzyıl boyunca, özellikle 1844’te imzalanan Wanghia Antlaşması ile ABD Çin’de “en çok kayrılan ülke” statüsüne sahip oldu. Bu anlaşma, ABD’ye Çin limanlarında serbest ticaret, konsolosluk yetkisi ve düşük gümrük tarifeleri gibi önemli ayrıcalıklar sağladı.

Bu dönemde Çin, Batılı ülkelerin ekonomik ve siyasi baskısı altındaydı. İngiltere ile yaşanan Afyon Savaşları, Çin’in dışa açılmak zorunda kalmasına neden olmuş, bu da Amerika’nın Çin ile ticaret yapmasını kolaylaştırmıştır.

2. 20. Yüzyılın İlk Yarısında Çin-Amerika Ticari İlişkileri

2.1. Çin’in Siyasi İstikrarsızlığı ve Ticaretin Kısıtlılığı

  1. yüzyılın başında Çin, Qing Hanedanlığı’nın çöküşü, ardından iç savaşlar, Japon işgali ve Mao’nun devrimiyle sarsılmıştır. Bu kaotik ortam, ABD-Çin ticaretinin ciddi şekilde sınırlanmasına yol açmıştır.

2.2. 1949’da Çin Halk Cumhuriyeti’nin Kuruluşu

1949’da Mao Zedong liderliğinde Çin Halk Cumhuriyeti’nin kurulması, ABD ile Çin arasındaki diplomatik ilişkilerin tamamen kopmasına neden oldu. ABD, Tayvan’ı meşru Çin devleti olarak tanımaya devam etti. Bu durum, iki ülke arasındaki resmi ticaretin neredeyse tamamen durmasına sebep oldu.


3. Soğuk Savaş Dönemi ve Ticaretin Donması (1950–1970)

1950-1970 arası, ABD ile Çin arasında neredeyse hiç doğrudan ticaret yapılmadı. Bu dönemde Çin, planlı ekonomi uyguluyor ve dışa kapalı bir ekonomik model benimsiyordu.

ABD ise Çin’i, komünist blokun bir parçası olarak değerlendiriyor ve diplomatik ambargo uyguluyordu. Bu sebeple, iki ülke arasında resmi ticaret ilişkileri neredeyse sıfıra inmişti.

4. Nixon Dönemi ile Normalleşme ve Ticaretin Canlanması (1971–1980)

4.1. Nixon’un Çin Ziyareti ve Ticari Açılım

1972 yılında ABD Başkanı Richard Nixon’un Çin ziyareti, iki ülke arasındaki diplomatik buzların çözülmesini sağladı. Bu ziyaret aynı zamanda ticari ilişkilerin yeniden kurulmasının da önünü açtı.

1979 yılında ABD ve Çin arasında diplomatik ilişkiler resmen kuruldu. Aynı yıl iki ülke arasında ilk ticaret anlaşması imzalandı. Bu dönemde Çin, dış yatırımlara ve dış ticarete daha açık bir politika izlemeye başladı.

4.2. Çin’in Reform ve Açılma Politikası

Deng Xiaoping önderliğinde Çin, 1978 sonrası dönemde piyasa reformlarına yöneldi. Bu süreçte Çin, dış yatırım çekmeye başladı ve özellikle ABD’den gelen sermaye ve teknoloji transferi bu dönüşümde önemli rol oynadı.

5. 1980’lerden 2000’e: Ticaretin Hızla Büyümesi

5.1. Çin’in Dünya Ekonomisine Entegrasyonu

1980’li yıllarda Çin, özel ekonomik bölgeler oluşturarak dış yatırımcılar için cazip hale geldi. ABD’li şirketler bu bölgelerde üretim tesisleri kurarak düşük maliyetli iş gücünden yararlandı.

Bu yıllarda ABD’nin Çin’e ihracatı sınırlı kalırken, Çin’in ABD’ye ihracatı hızla artmaya başladı. Böylece ticaret açığı giderek ABD aleyhine büyüdü.

5.2. Çin’in 2001’de Dünya Ticaret Örgütü’ne Katılımı

Çin’in 2001 yılında Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) üyesi olması, ticari ilişkilerde dönüm noktası oldu. Bu gelişme, Çin’e daha fazla pazar erişimi sağladı. ABD şirketleri Çin pazarına büyük yatırımlar yapmaya başladı.

Bu tarihten sonra Çin’in “dünyanın fabrikası” haline gelmesi süreci hızlandı.

6. 2000’lerden 2010’a: Derinleşen Bağlılık ve Artan Gerilimler

6.1. Ticaret Hacminin Patlaması

2000’li yıllarda iki ülke arasındaki ticaret hacmi yüz milyarlarca dolara ulaştı. 2010 yılında Çin, ABD’nin en büyük ticaret ortağı haline geldi.

Apple, Walmart, General Motors gibi dev Amerikan firmaları, Çin ile ticaretin en büyük aktörleri haline geldi. Öte yandan ABD, Çin’in en büyük ihracat pazarı olmaya devam etti.

6.2. Fikri Mülkiyet ve Sanayi Casusluğu Tartışmaları

Bu dönemde ABD tarafında fikri mülkiyet haklarının ihlali, teknoloji transferi baskısı ve siber güvenlik tehditleri gibi endişeler yükseldi. Pek çok Amerikan şirketi, zorunlu teknoloji transferi şikayetlerinde bulundu.

7. 2010’lardan Günümüze: Rekabet, Savaş ve Yeni Dengeler

7.1. Trump Dönemi ve Ticaret Savaşı

Donald Trump’ın başkanlığı (2017–2021) döneminde, ABD-Çin ticari ilişkileri en gergin dönemlerinden birini yaşadı.

Trump yönetimi, Çin’i adil olmayan ticaret uygulamalarıyla suçlayarak Çin mallarına yüksek gümrük tarifeleri getirdi. Çin de buna misilleme olarak ABD mallarına ek vergiler uyguladı. Bu gelişme, “Ticaret Savaşı” olarak anıldı.

7.2. Çipler, Teknoloji ve Jeopolitik Savaş

Trump sonrası dönemde, Joe Biden yönetimi bazı tarifeleri kaldırsa da teknoloji alanında Çin’e karşı daha sert politikalar izlemeye devam etti. Huawei, ZTE gibi Çinli teknoloji devlerine yaptırımlar uygulanırken, ABD şirketlerinin ileri teknoloji (özellikle yarı iletken/çip) ihracatı kısıtlandı.

7.3. Küresel Tedarik Zincirleri ve Covid-19 Etkisi

2020’de başlayan Covid-19 pandemisi, tedarik zincirlerini alt üst etti. Bu süreçte ABD, Çin’e olan üretim bağımlılığını sorgulamaya başladı. Bu nedenle “yakın tedarik” (nearshoring) ve “dost ülkelerden tedarik” (friend-shoring) politikaları gündeme geldi.

8. İki Ülke Arasındaki Ticari Dengeler

8.1. Ticaret Dengesi: ABD Aleyhine Büyük Açık

2024 itibarıyla Çin, ABD’nin yaklaşık 500 milyar dolarlık ticaret açığı verdiği bir ülke konumundadır. Bu, iki ülke arasındaki en büyük ekonomik sürtüşme nedenlerinden biridir.

8.2. Çin’in ABD’ye İhracatında Öne Çıkan Ürünler

  • Elektronik cihazlar ve telefonlar

  • Bilgisayar ve parçaları

  • Oyuncaklar ve plastik ürünler

  • Tekstil ürünleri

8.3. ABD’nin Çin’e İhracatında Öne Çıkan Ürünler

  • Uçaklar ve havacılık ekipmanları

  • Tarım ürünleri (soya, mısır)

  • Yarı iletkenler

  • Otomotiv ürünleri

9. Gelecek Perspektifi ve Yeni Ticaret Paradigmaları

9.1. Çin’in Küresel Ekonomideki Rolü

Çin, Kuşak ve Yol Girişimi (BRI) ile Asya, Afrika ve Avrupa’da büyük altyapı yatırımları yapmaktadır. Bu projeler, Çin’in küresel ticaretteki etkisini artırmaktadır.

9.2. ABD’nin Yeni Stratejik Hamleleri

ABD, Hint-Pasifik bölgesinde yeni ittifaklar kurarak Çin’in etkisini dengelemeye çalışıyor. Aynı zamanda yerli üretimi artırmak, özellikle çip ve nadir elementlerde bağımsızlaşmak için büyük yatırımlar yapıyor.

Sonuç

Çin-Amerika ticaret tarihi, dostlukla başlayan ama zamanla rekabete ve çatışmaya dönüşen uzun ve karmaşık bir süreçtir. Bu süreç içinde ekonomik bağlar ne kadar derinleşmişse, politik anlaşmazlıklar da bir o kadar sertleşmiştir.

Bugün dünya ekonomisi, bu iki dev ülke arasındaki ilişkilere büyük ölçüde bağlıdır. Ticaret savaşları, teknolojik yaptırımlar, stratejik hamleler gibi faktörler, gelecekte bu ilişkinin yönünü belirleyecektir.

Ancak açık olan şudur ki, Çin ile ABD arasındaki ticaret ilişkisi, sadece iki ülkeyi değil tüm dünyayı etkilemektedir. Bu yüzden bu ilişkinin evrimi, küresel ekonomi politikalarının da temel belirleyicilerinden biri olmaya devam edecektir.


Leave A Reply