Ivo Andriç Drina Köprüsü isimli kitabının konusu, karakterleri, eleştirisi, incelemesi ve özeti. Ivo Andriç Drina Köprüsü hakkında bilgi.
Drina Köprüsü: Tarihin ve İnsanlığın Tanığı
Ivo Andriç’in “Drina Köprüsü” adlı eseri, Balkanların tarihsel, kültürel ve toplumsal yapısını bir köprü üzerinden ele alır. Drina Köprüsü, yalnızca bir mimari eser değil, aynı zamanda yüzyıllar boyunca birçok olaya tanıklık eden bir karakterdir. Eser, Osmanlı İmparatorluğu’nun yükselişinden çöküşüne, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu dönemine ve Birinci Dünya Savaşı’na kadar geniş bir dönemi kapsar. Bu kapsamlı tarihi süreç, köprüye ve çevresindeki insanlara olan etkileriyle birlikte anlatılır.
Romanın Başlıca Karakterleri
Drina Köprüsü
Drina Köprüsü, Vişegrad kasabasını ve çevresini birbirine bağlayan sarp dağlar arasında akan Drina Irmağı üzerine inşa edilmiştir. Köprü, Osmanlı Sadrazamı Sokullu Mehmet Paşa’nın isteği üzerine yapılmıştır. Uzunluğu yaklaşık 250, genişliği ise on adımdır. Köprünün tam ortasında, “Kapiya” denilen geniş bir teras bulunur. Kapiya, hem tarihsel olayların hem de insanların günlük yaşamlarının odak noktasıdır. Köprü, sadece bir ulaşım aracı değil, aynı zamanda Doğu ile Batı’yı birbirine bağlayan bir semboldür.
Sokullu Mehmet Paşa
Osmanlı Devleti’nin ünlü sadrazamlarından biri olan Sokullu Mehmet Paşa, devşirme sistemiyle Osmanlı sarayına alınmış, yetenekleri sayesinde en üst makamlara yükselmiştir. Doğduğu topraklara olan bağlılığını göstermek için Drina Köprüsü’nü yaptırmıştır.
Abid Ağa
Köprünün inşasında görevli olan ve sertliğiyle tanınan bir Osmanlı yöneticisidir. Acımasız ve zalim tavırlarıyla köylülerin büyük bir nefretini kazanmıştır. Köprü yapımı sırasında halka zorla çalıştırma ve işkence yapması, görevden alınmasına neden olmuştur.
Arif Bey
Abid Ağa’nın yerine gelen mimardır. Dürüst, sakin ve iyi niyetli bir karakterdir. Köprünün inşasını adaletli bir şekilde tamamlamıştır.
Radisav
Köprünün yapımına karşı çıkan köylülerden biridir. Gece vakti köprüye zarar vermeye çalıştığı için yakalanmış ve halkın gözleri önünde kazığa geçirilerek öldürülmüştür. Bu olay, köprü inşaatının en trajik anlarından biridir.
Ali Hoca
Kasabanın bilgili, dürüst ve mantıklı kişilerinden biridir. Osmanlı’nın bölgeden çekilmesiyle birlikte değişen toplumsal yapıyı büyük bir kaygıyla izler. Köprünün yıkılmasına tanıklık eden son kişidir.
Köprünün İnşası ve İlk Yıllar
Drina Köprüsü’nün yapımı, Osmanlı Sadrazamı Sokullu Mehmet Paşa’nın emriyle başlar. Sadrazam, doğduğu topraklara olan minnettarlığını ifade etmek için bu görkemli köprüyü yaptırmaya karar verir. Köprünün mimarlığını üstlenen Abid Ağa, sert ve acımasız bir yönetim sergiler. Köylüleri zorla çalıştırır ve karşı çıkanlara ağır cezalar verir. Radisav adlı köylünün kazığa geçirilmesi, köprü inşaatı sırasında yaşanan şiddetin doruk noktasıdır.
Abid Ağa’nın zalimliği, Sadrazam’ın kulağına kadar ulaşır ve görevden alınarak yerine Arif Bey atanır. Arif Bey, köprünün tamamlanmasını daha adaletli bir şekilde yönetir ve köprü kısa sürede tamamlanır. Köprü, Bosna’yı Sırbistan’a ve Osmanlı İmparatorluğu’na bağlayan en önemli yapılar arasında yer alır.
Köprünün Tanıklık Ettiği Tarihsel Olaylar
Osmanlı İmparatorluğu’nun Çekilişi
Osmanlı orduları, 17. yüzyılın sonunda Bosna ve Sırbistan’dan çekilmeye başlar. Bu çekiliş, kasabadaki vakıf mallarının bakımsız kalmasına ve köprünün ihtişamını yitirmesine neden olur. Hanlar ve diğer yapılar kullanılmaz hale gelirken, köprü yine de ayakta kalmayı başarır.
Sel Felaketi ve Kolera Salgını
Drina Irmağı’nın taşması, kasabada büyük bir sel felaketine neden olur. Bu felaket, halkı yıllarca etkiler. Selin ardından gelen kolera salgını, kasabada büyük bir can kaybına yol açar. Köprü, hem felaketlerin hem de halkın direncinin bir sembolü haline gelir.
Avusturya-Macaristan İşgali
- yüzyılın sonunda, Bosna-Hersek Avusturya-Macaristan İmparatorluğu tarafından işgal edilir. Bu işgal, kasabanın sosyal ve ekonomik yapısını tamamen değiştirir. Köprü, artık Osmanlı’nın değil, Avusturya-Macaristan’ın egemenliğinin bir sembolü haline gelir. Kasabada yollar, binalar ve modern altyapılar yapılırken, Drina Köprüsü bu değişime sessizce tanıklık eder.
Birinci Dünya Savaşı
Birinci Dünya Savaşı, köprünün ve kasabanın kaderini tamamen değiştirir. Avusturya Veliahtı Ferdinand’ın Sırplı bir genç tarafından öldürülmesi, savaşın başlangıcını simgeler. Bu olay, kasabadaki huzuru bozar ve köprü, savaşın getirdiği yıkıma sahne olur. Köprü, dinamitle havaya uçurularak tahrip edilir. Ali Hoca, köprünün yıkılışına tanıklık ederken yaşamını yitirir.
Eserin Temaları
1. Köprü: Bir Sembol
Drina Köprüsü, yalnızca bir mimari yapı değil, aynı zamanda kültürler, dinler ve tarih arasında bir bağdır. Doğu ile Batı arasındaki sınırları temsil eden köprü, insanlığın ortak kaderini de yansıtır.
2. Tarihin Döngüselliği
Eserde, tarihin sürekli olarak kendini tekrar ettiği ve insanların bu döngüde nasıl savrulduğu işlenir. Köprünün yüzyıllar boyunca ayakta kalması, insanlık tarihindeki değişimlerin sessiz bir tanığı olduğunu gösterir.
3. İnsan Doğası ve Zalimlik
Köprünün yapımında yaşanan şiddet ve halkın çektiği acılar, insan doğasının zalim yönünü ortaya koyar. Abid Ağa gibi karakterler, gücün ve otoritenin nasıl kötüye kullanılabileceğini simgeler.
4. Sosyal ve Kültürel Çeşitlilik
Drina Köprüsü çevresinde yaşayan Müslümanlar, Hristiyanlar ve Yahudiler, Balkanlar’ın çok kültürlü yapısını temsil eder. Bu çeşitlilik, aynı zamanda çatışmaları ve uyumu da beraberinde getirir.
Sonuç: Bir Köprünün Hikâyesi, İnsanlığın Hikâyesi
“Drina Köprüsü,” yalnızca bir köprünün değil, aynı zamanda insanlığın ortak kaderinin hikâyesidir. Köprü, hem birleştirici bir unsur hem de tarih boyunca yaşanan trajedilerin sessiz bir tanığıdır. Ivo Andriç, bu eseriyle yalnızca Balkanlar’ın değil, dünya tarihinin evrensel bir anlatısını sunmuştur. Bu sebeple, eser 1961 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülmüştür. Drina Köprüsü’nün hikâyesi, insanlık tarihinin ve toplumsal değişimlerin unutulmaz bir sembolüdür