Dünyanın Yaşı Nasıl Hesaplandı? Tarih Boyunca Yapılan Çalışmalar

0

Dünyanın yaşı kaçtır, dünyamızın yaşı nasıl hesaplandı, dünyamızın tarihlendirilmesi ile ilgili bilim adamlarının tarih boyuncaki çalışmaları.

Dünyanın Yaşı Nasıl Hesaplandı?

Dünya’nın yaşı, bilim insanlarının yüzyıllar boyunca üzerine çalıştığı, farklı metotlarla ve teorilerle çözmeye çalıştığı önemli bir soruydu. 4,5 milyar yıllık yaş tespiti, bilimsel ve teknolojik gelişmeler sayesinde ulaşılmış bir sonuçtur. Bu yazıda, Dünya’nın yaşını belirleme çalışmalarının tarihsel süreçteki gelişimi detaylı bir şekilde incelenecek ve bu sürecin bilim dünyasına nasıl yön verdiği açıklanacaktır.

dünyanın yaşı

1. Antik Çağ: İlk Fikirler ve Mitolojik Yaklaşımlar

a. Yunan Felsefesi ve Sonsuzluk Düşüncesi

İÖ 4. yüzyılda Antik Yunan filozofları, Dünya’nın yaşı hakkında pek fazla düşünce üretmediler. Bunun nedeni, Evren’in sonsuz ve başlangıçsız olduğuna inanılmasıydı. Ünlü filozof Aristo (İÖ 384-322), zamanın bilinen bir sınırı olmadığını ve Evren’in öncesiz-sonrasız olduğunu savunuyordu.

b. Çin ve Maya Mitolojileri

Diğer medeniyetlerde ise farklı görüşler ortaya atıldı:

  • Çinliler, Dünya’nın her 23.639.040 yılda bir parçalandığı ve yeniden oluştuğunu düşünüyorlardı.
  • Mayalar, Evren’in sürekli yeniden doğduğuna inanıyorlardı. En son yeniden doğuşun 3114 yılında gerçekleştiğini iddia etmişlerdi.

Bu mitolojik yaklaşımlar, modern bilimden oldukça uzak olmasına rağmen, insanlığın merak duygusunu göstermesi açısından önemlidir.


2. İlk Bilimsel Yaklaşımlar: Buffon ve Gözlemleri

  1. yüzyılda bilimsel düşünce tarzı ön plana çıkmaya başladı. Doğabilimci Buffon, gök cisimleri üzerine yaptığı gözlemlerle Dünya’nın yaşını tahmin etmeye çalıştı. Buffon’a göre:
  • Dünya, Güneş ile bir kuyruklu yıldızın çarpışması sonucu oluşmuştu.
  • Bu çarpışmadan ayrılan gazlar ve sıvılar zamanla soğuyarak bir küreye dönüştü.

Buffon, bir demir atölyesinde deneyler yaparak ısınma ve soğuma sürelerini hesapladı. Bu çalışmalara dayanarak Dünya’nın yaşını 75.000 yıl olarak tahmin etti. O dönemde oldukça cesur bir yaklaşım olan bu tahmin, kutsal kitaplara dayanan tahminleri (örneğin, James Ussher‘in İÖ 4004 yılı tahmini) geçersiz kıldı.


3. Modern Jeolojinin Doğuşu ve Büyük İlerlemeler

  1. yüzyıla gelindiğinde, yerbilimciler Dünya’nın yaşını kutsal metinlere dayanarak hesaplama çabasını bıraktılar. Bu dönemde jeolojik araştırmalar hız kazandı.

a. Tortul Kayaçlar ve Fosiller

Danimarkalı jeolog Nicolas Stenon, tortul kayaçların ve fosillerin Dünya’nın yaşını hesaplamak için önemli ipuçları sunduğunu belirtti. Daha sonra Georges Cuvier ve Charles Lyell gibi bilim insanları, bu yöntemleri geliştirerek jeolojik dönemlerin yüz milyonlarca yıl sürebileceğini ortaya koydular.

b. Jeolojik Dönemler

Yerbilimciler, Dünya tarihini dört ana jeolojik döneme ayırdılar:

  1. Birincil (Paleozoik)
  2. İkincil (Mezozoik)
  3. Üçüncül (Kenozoik)
  4. Dördüncül (Kuvaterner)

Bu dönemlerin her biri yüz milyonlarca yıl sürmüş ve yer kabuğundaki değişimler bu süreleri doğrulamıştır.


4. Kelvin ve Fiziksel Yaklaşımlar

  1. yüzyılın ortalarında fizikçi William Thomson (Lord Kelvin), Dünya’nın yaşını termodinamik yasalarına göre hesaplamaya çalıştı. Kelvin’in varsayımları:
  • Dünya başlangıçta çok sıcak bir gaz bulutuydu.
  • Yerkabuğunun soğuması ve sertleşmesi için geçen süre yaklaşık 98-200 milyon yıl idi.

Ancak Kelvin’in tahminleri, Darwin’in evrim kuramı ile çelişiyordu. Darwin ve takipçileri, canlıların bugünkü hâline ulaşabilmesi için en az 300 milyon yıl gerektiğini savunuyorlardı.


5. Radyoaktivitenin Keşfi ve Büyük Değişim

a. Henri Becquerel ve Radyoaktivitenin Bulunması

Henri Becquerel, 1896 yılında radyoaktiviteyi keşfetti. Bu keşif, Dünya’nın yaşı hakkındaki hesaplamalarda devrim yarattı. Radyoaktivite, kararsız atomların başka atomlara dönüşmesi sırasında enerji yaymasıyla gerçekleşiyordu. Bu enerji, Yerküre’nin sıcaklığını da açıklıyordu.

b. John Jolly’nin Katkıları

1909 yılında John Jolly, radyoaktivitenin Dünya’nın ısısının kaynağı olduğunu öne sürdü. Bu görüş, Kelvin’in kuramını çürütmüş ve radyoaktiviteye dayalı hesaplamaların önünü açmıştır.


6. Kesin Sonuçlar: Radyoaktif Tarihlendirme

a. Yarılanma Ömrü Kavramı

Radyoaktivite, kesin tarihlendirme için yeni bir yol sundu. Bir radyoaktif elementin yarı miktarının başka bir elemente dönüşmesi için geçen süreye yarılanma ömrü denir. Örneğin:

  • Uranyum-235: 700 milyon yıl yarılanma ömrüne sahiptir.

b. Kütle Spektrometresi ile Yaş Hesaplama

Bir kayanın yaşını hesaplamak için baba atomların (örneğin, uranyum) çocuk atomlara (örneğin, kurşun) oranı ölçülür. Bu yöntem, Dünya’nın yaşını belirlemek için büyük bir başarı sağladı.

c. Clair Patterson ve 4,5 Milyar Yıl

1955 yılında Clair Patterson, radyoaktif tarihlendirme yöntemlerini kullanarak Dünya’nın yaşını yaklaşık 4,5 milyar yıl olarak hesapladı. Patterson, bu hesaplamaları Dünya’daki kurşun oranlarını inceleyerek ve göktaşlarından gelen verilerle karşılaştırarak yaptı.


7. Sonuç ve Günümüz Perspektifi

Bugün Dünya’nın yaşı konusunda bilim insanları hemfikirdir: 4,54 milyar yıl. Bu sonuç, radyoaktivite ve modern teknolojilerle yapılan hesaplamaların bir ürünüdür. Bilim insanlarının bu alandaki çalışmaları, yalnızca Dünya’nın değil, Evren’in tarihini anlamamıza da yardımcı olmuştur.

Dünya’nın yaşını öğrenmek, insanlığın bilimsel ilerleme sürecinde büyük bir dönüm noktasıdır. Antik çağlardan modern zamanlara kadar süren bu serüven, bilimin nasıl geliştiğini ve doğruya ulaşmak için nasıl bir çaba harcandığını göstermektedir


Leave A Reply