İlköğretim haftası ne zaman ve ne amaçla kutlanır? İlköğretim Haftasının önemini anlatan iki adet yazının yer aldığı sayfamız. İlköğretim haftası neden kutlanır ve önemi.
1961 yılında çıkarılan bir kanunla, okulların açıldığı ilk hafta “İlköğretim Haftası” olarak kabul edilmiştir. Bu hafta, eğitimin önemini vurgulamak ve toplumsal bilinç oluşturmak amacıyla kutlanmaktadır.
Ülkemizde, 6 yaşını dolduran tüm çocuklar ilkokula başlamak zorundadır. İlköğretim, kız ve erkek tüm vatandaşlar için zorunlu ve ücretsizdir. Hiçbir çocuk, ailesinin kararıyla okula gönderilmekten mahrum bırakılamaz. Bu uygulama, ilköğretim seferberliğinin başarıyla yürütülmesini sağlamak için hayata geçirilmiştir.
İlköğretim Haftası’nın bir diğer önemli amacı da okuma yazma bilmeyen yetişkinlere eğitim olanakları sunmaktır. Bu doğrultuda, çeşitli kurslar düzenlenir ve bu kursları başarıyla tamamlayanlara katılım belgeleri verilir.
Okullarda İlköğretim Haftası coşkuyla kutlanır. Haftaya özel yarışmalar, konferanslar ve münazaralar düzenlenir. Okul duvar gazetelerinde bu hafta ile ilgili şiir ve yazılar yayımlanır. Ayrıca, radyo ve televizyon programlarında İlköğretim Haftası’nın önemi üzerinde durulan konuşmalar ve tartışmalar yapılır.
İlköğretim çağındaki çocuklar bu dönemde yalnızca okuma yazma öğrenmekle kalmaz, aynı zamanda hayatları boyunca ihtiyaç duyacakları temel bilgi ve becerilerle donatılırlar. Doğruluk, saygı, sevgi, hoşgörü, temizlik, arkadaşlık ilişkileri ve el becerileri gibi konular bu yaşlarda çocuklara kazandırılır.
Devlet, zorunlu öğrenim çağında olan ve çeşitli zihinsel, sosyal, ruhsal veya fiziksel engellere sahip çocukların eğitim almasını sağlamakla yükümlüdür. Geri ve üstün zekalı çocuklar için özel eğitim kurumları bulunmaktadır. Ayrıca, ailesi olmayan ya da terk edilmiş çocuklar, devletin açtığı yetiştirme yurtlarında hem eğitim alır hem de bir meslek edinerek topluma kazandırılır. Bu yurtlar, çocukların gelecekte bağımsız bireyler olarak hayata atılmalarına destek olur.
İlköğretim Haftası Yazı Örneği
Eylül ayı geldiğinde, her yerde bir okul telaşı ve heyecanı başlar. Ülkemizdeki ilkokullar genellikle Eylül’ün üçüncü haftasında eğitim ve öğretime yeniden kapılarını açar. İşte bu özel haftaya İlköğretim Haftası denir. Okulların açılış tarihine göre bu haftanın kutlama programları da uyarlanır.
1961 yılında yürürlüğe giren 222 Sayılı İlköğretim Yasası, İlköğretim Haftası’nın önemini vurgulamak için okullarda törenler düzenlenmesini sağlamıştır. Ayrıca, bu haftanın anlamı ve ilköğretimin insanlık için taşıdığı değer, basın ve yayın organları aracılığıyla geniş kitlelere aktarılır.
Yasa gereği, ülkemizde ilköğretim hem parasız hem de zorunludur. Altı yaşını dolduran her çocuk, kendi yaşıtları ve öğretmenleriyle bir araya gelir; bilimin ve çağdaşlığın ışığında ilk adımlarını atar. İlköğretim seferberliği öyle büyük bir kararlılıkla sürdürülmektedir ki yakın gelecekte ülkemizde okulsuz köy ya da eğitimden mahrum bir birey kalmaması hedeflenmektedir.
Bugün artık ülkemizin her köşesinde, kız ve erkek tüm çocukların güvenle ve istekle eğitim görebileceği modern ilkokullar mevcuttur. Her yıl yüz binlerce öğrenci bu okulları başarıyla bitirerek ortaokul eğitimine başlarken, yeni okuma çağındaki çocuklar da okula ilk adımlarını atmanın heyecanını yaşamaktadır.
Okullar Açılıyor!
Okullar, yeni dönemin ilk gününde öğrencileri sevgiyle karşılar. Oyunlar oynanır, şekerler dağıtılır, herkes sıcak bir atmosferde buluşur. Öğretmenler ve okul yöneticileri, okulu öğrenciler için adeta ikinci bir yuva haline getirmek için özveriyle çalışırlar. Burada tüm öğrenciler, Atatürk’ün ilke ve hedefleri doğrultusunda, bilimsel, laik, modern ve demokratik bir eğitim anlayışıyla öğrenim görürler. Sevgi ve saygıya dayalı, disiplinli bir ortam sağlanır.
Şehirlerdeki modern imkânlara sahip okullar, kırsal kesimdeki imkânları kısıtlı okullarla kardeş okul olarak iş birliği yapar. Bu dayanışma sayesinde, ihtiyaç sahibi okullara ders araç ve gereçleri ulaştırılarak onların da bu imkânlardan faydalanmaları sağlanır.
Okul-Aile Birlikleri ve Okul Koruma Dernekleri de eğitim sürecine önemli katkılar sunar. Bu kuruluşlar, öğretmen ve öğrencilerin çalışmalarına destek olur ve öğrencilerin okul dışındaki zamanlarını daha verimli geçirebilmeleri için çeşitli kurslar, konferanslar ve etkinlikler düzenler. Önceden belirlenen programlar ve yönetmeliklerle çalışan bu destekleyici kurumlar, eğitimin kalitesini artırmada önemli bir rol oynar.
Devlet, zorunlu öğrenim çağındaki tüm çocukların eğitim almasını sağlamakla yükümlüdür. Zihinsel, sosyal, ruhsal ya da fiziksel engeli olan çocuklar için özel eğitim kurumları bulunmaktadır. Ayrıca, ailesi olmayan veya terk edilmiş çocuklar devletin açtığı yetiştirme yurtlarında eğitim görerek meslek edinme fırsatı bulurlar. Bu yurtlar, çocukların hayata daha güçlü bir şekilde atılmalarını destekler.
İlköğretimin temel amacı, Türk milletinin bireylerini çağdaş bilgi ve teknikle donatarak, milli birlik ve beraberlik ruhu içinde yetiştirmektir. Eğitim, öğrencilerin olumlu davranışlar kazanmasını sağlarken, onların geleceğe umutla bakmalarına da olanak tanır.
