Isabel Martínez de Perón Kimdir? Dünyanın İlk Kadın Devlet Başkanı ve Tartışmalı Yönetimi

0

Isabel Perón kimdir? Dünyanın ilk kadın devlet başkanı olarak nasıl tarihe geçti? Arjantin’i yönettiği dönemde hangi krizlerle karşılaştı? Onun liderliği neden başarısız oldu ve askeri darbe nasıl gerçekleşti? Isabel Perón’un siyasi mirası günümüzde nasıl değerlendiriliyor?

Isabel Martínez de Perón, dünyanın ilk kadın devlet başkanı olarak tarihe geçmiş bir figürdür. Arjantin’in eski devlet başkanı Juan Domingo Perón’un üçüncü eşi olarak siyasi hayata adım atan Isabel Perón, 1974-1976 yılları arasında ülkenin başkanlığını yapmıştır. Ancak bu süreç, Arjantin tarihindeki en karmaşık ve çalkantılı dönemlerden biri olmuştur.

Bu makalede, Isabel Perón’un hayatı, siyasi kariyeri, Peronizm içindeki rolü ve Arjantin’deki etkileri detaylı bir şekilde ele alınacaktır.

Isabel Martínez de Perón

1. Isabel Martínez de Perón’un Hayatı ve Gençliği

Isabel Perón, 4 Şubat 1931’de Arjantin’in La Rioja bölgesinde María Estela Martínez Cartas adıyla doğdu. Orta sınıf bir aileden gelen Isabel, dans ve sanat ile ilgilenerek büyüdü. Eğitim hayatı hakkında çok fazla bilgi bulunmamakla birlikte, genç yaşta profesyonel bir dansçı olarak çalışmaya başladı.

1950’li yılların başında, gece kulüplerinde dans ederken Juan Domingo Perón ile tanıştı. Bu dönemde Perón, sürgüne gönderilmiş bir liderdi ve eşi Eva Perón’un 1952’de ölümünden sonra büyük bir yalnızlık içindeydi. Isabel, Perón’un sekreteri ve yakın danışmanı olarak yanında çalışmaya başladı.

2. Juan Domingo Perón ile Evliliği ve Siyasi Hayata Girişi

Isabel ve Perón, 1961 yılında Madrid’de evlendi. O dönemde Juan Domingo Perón, Arjantin’den sürgün edilmiş ve İspanya’da yaşıyordu. Perón, kendisini destekleyen Peronist hareketin başında bulunuyordu ve Arjantin siyasetine geri dönmek için stratejiler geliştiriyordu.

Isabel, Peronizm’in önemli bir figürü haline gelerek siyasi gezilerde Perón’a eşlik etti. Bu süreçte Peronist sendikalar ve parti üyeleri ile güçlü bağlar kurdu. Ancak, Eva Perón kadar karizmatik bir figür olmasa da, Perón’un sadık bir destekçisi olarak siyasi sahnede önemli bir yer edinmeye başladı.

3. 1973 Seçimleri ve Isabel’in Başkan Yardımcılığı

1973 yılında Arjantin’deki askeri yönetim, Peronistlerin seçimlere katılmasına izin verdi. İlk seçimlerde, Perón’un desteklediği Héctor Cámpora başkan seçildi ancak birkaç ay sonra istifa etti. Bunun üzerine yapılan yeni seçimlerde, Juan Domingo Perón başkan, Isabel Perón ise başkan yardımcısı olarak seçildi.

İlk kez bir kadın, Arjantin devlet yönetiminde bu kadar üst düzey bir konuma gelmişti. Ancak bu durum, Isabel’in siyasi deneyimsizliği nedeniyle bazı çevrelerde endişeyle karşılandı.

4. Juan Domingo Perón’un Ölümü ve Isabel’in Başkanlığı (1974-1976)

1 Temmuz 1974’te Juan Domingo Perón öldü ve anayasal olarak yerine başkan yardımcısı olan Isabel geçti. Böylece Isabel Perón, Arjantin tarihinin ve dünyanın ilk kadın devlet başkanı oldu.

Ancak Isabel’in başkanlık dönemi, Arjantin tarihinin en kaotik dönemlerinden biri olarak kabul edilir. İşte bu sürecin bazı önemli olayları:

4.1. Ekonomik Kriz ve Sosyal Çalkantılar

Isabel’in başkanlığı sırasında Arjantin’de enflasyon ve ekonomik kriz derinleşti. İşçi sınıfı büyük bir geçim sıkıntısı çekerken, hükümet ekonomik reformlar konusunda başarısız oldu.

Buna ek olarak, ülkede sağcı ve solcu gruplar arasındaki şiddet olayları tırmandı. Hükümet, bu olayları bastırmak için askeri yöntemlere başvurdu.

4.2. José López Rega ve Üçlü A (AAA) Örgütü

Isabel Perón’un hükümeti döneminde, José López Rega büyük bir güce sahip oldu. López Rega, Juan Domingo Perón’un eski özel sekreteri ve Isabel’in en güvendiği danışmanlardan biriydi. Ancak aynı zamanda aşırı sağcı bir figürdü ve Arjantin Antikomünist İttifakı (Triple A – Üçlü A) adlı ölüm mangalarını yönetti.

Triple A, sol görüşlü aktivistlere, sendikacılara ve muhaliflere karşı suikastlar düzenleyen paramiliter bir örgüttü. Bu dönemde birçok gazeteci, öğrenci lideri ve politikacı öldürüldü.

4.3. Hükümetin Çöküşü ve Darbe Süreci

Isabel Perón, ekonomik krizleri ve toplumsal huzursuzlukları yönetmekte zorlandı. 1975 yılında sıkıyönetim ilan etti ancak bu, durumu daha da kötüleştirdi.

Mart 1976’da Arjantin Silahlı Kuvvetleri bir darbe düzenleyerek Isabel Perón’u görevden aldı. Böylece, Arjantin’de askeri diktatörlük dönemi başladı ve Isabel Perón tutuklanarak uzun süre ev hapsinde kaldı.

5. Isabel Perón’un Sürgün Yılları ve Sonrası

Isabel, darbeden sonra uzun yıllar boyunca İspanya’da sürgünde yaşadı. 1981 yılında serbest bırakıldıktan sonra Madrid’e taşındı ve siyasi hayattan tamamen çekildi.

2007 yılında, Arjantin hükümeti, Isabel Perón hakkında insan hakları ihlalleri nedeniyle soruşturma başlattı. Ancak İspanya, onu Arjantin’e iade etmeyi reddetti.

Isabel Perón, günümüzde gözlerden uzak bir yaşam sürmektedir ve 90 yaşını aşmıştır.

6. Isabel Perón’un Mirası ve Değerlendirilmesi

Isabel Martínez de Perón, Arjantin’in ve dünya siyasetinin en tartışmalı figürlerinden biri olarak kabul edilir. Bazı tarihçiler onu, zor bir dönemde başkanlık yapmaya çalışan deneyimsiz bir lider olarak değerlendirirken, bazıları ise ülkeyi kötü yönettiğini ve kaosa sürüklediğini savunur.

6.1. Kadın Liderler İçin Öncü Rolü

Her ne kadar başarısız bir lider olarak görülse de, Isabel Perón, dünyanın ilk kadın devlet başkanı olarak tarihe geçmiştir. Bu yönüyle, daha sonraki kadın liderler için bir öncü olarak kabul edilir.

6.2. Peronizm İçindeki Yeri

Juan ve Eva Perón ile kıyaslandığında, Isabel Perón’un siyasi başarısı oldukça zayıf kalmıştır. Peronizm’in bir devamı olarak ortaya çıkmasına rağmen, bu hareketin gücünü kaybetmesine neden olan liderlerden biri olmuştur.

6.3. Arjantin Tarihindeki Rolü

Isabel Perón’un yönetimi, Arjantin’de askeri diktatörlük dönemine giden yolu açmıştır. Onun başarısız yönetimi, orduyu harekete geçirmiş ve ülke 1976-1983 yılları arasında baskıcı bir askeri rejim altına girmiştir.

Sonuç

Isabel Martínez de Perón’un hayatı, siyasi entrikalar, çalkantılı dönemler ve başarısız bir liderlik hikayesi ile doludur. O, kadınların devlet yönetiminde yer alabileceğini kanıtlayan bir figür olsa da, yönetimi sırasında yaptığı hatalar ve aldığı kararlar nedeniyle Arjantin tarihinin en tartışmalı liderlerinden biri olarak anılmaktadır.

Günümüzde bile onun mirası, Arjantin siyasetinde ve tarih yazımında tartışma konusu olmaya devam etmektedir.


Leave A Reply