Karesioğulları Beyliği nasıl kuruldu? Karasi ailesi kimdir ve kökenleri nereden gelmektedir? Bizans’a karşı mücadelede nasıl başarılar elde ettiler? Osmanlı’ya katılmalarıyla tarihte nasıl bir rol oynadılar? Bu yazımızda, Anadolu’nun bu önemli beyliğini tüm detaylarıyla keşfedin!
Karasi ailesinin kökeni hakkında tarihçiler arasında kesin bir fikir birliği oluşmamıştır. Ancak, 1175 yılında Dânişmendliler Devleti’ne son vererek bu toprakları Türkiye Selçukluları Devleti’ne katan Sultan II. Kılıç Arslan, Dânişmend ailesine mensup Yağıbasan’ın oğullarını batı uçlarına yerleştirmiştir. Bu süreçte Yağıbasan’ın oğulları (Muzafferüddîn Mahmûd, Zahîreddîn İlli, Bedrüddîn Yusuf), Selçuklu Devleti içinde hızla güç kazanmışlardır. Öyle ki, onların etkisi ve gücü, Selçuklu taht mücadelelerine bile yön verecek bir seviyeye ulaşmıştır.
1205 yılında, Yağıbasan oğulları, İstanbul’da sürgünde bulunan I. Gıyâseddîn Keyhüsrev’in tekrar Selçuklu tahtına çıkmasını sağlamış, ancak bu güçlerini sadece kısa bir süre koruyabilmişlerdir. 1211 yılında Zahîreddîn İlli’nin taht mücadelesine karışarak bertaraf edilmesi, Yağıbasan ailesinin Selçuklu sahnesinden silinmesine neden olmuştur.
Beyliğin Kuruluşu ve İlk Fetihler
XIV. yüzyılın başlarında Türkiye Selçuklu Devleti’nin çöküşüyle birlikte, batı uçlarında yeni Türk beylikleri ortaya çıkmıştır. Bunlardan biri olan Karesioğulları Beyliği, Danişmend ailesine mensup oldukları sanılan Kalem ve oğlu Karasi Beyler tarafından kurulmuştur. Kalem ve Karasi Beyler, Selçuklu Sultanı II. Mesud’un maiyetinde görev yaparken, Selçuklu Devleti’nin dağılmasıyla Germiyânoğulları’nın yanına geçmiş ve fetih hareketlerine başlamışlardır.
Balıkesir ve çevresini ele geçirerek beyliği kuran Karasi Beyler, Bizans İmparatorluğu’nun zayıflığından yararlanmıştır. Bu süreçte Bizans, Türk akınlarını durdurmak için çeşitli paralı asker grupları getirmiştir. Ancak bu çabalar sonuçsuz kalmıştır.
Bizans’ın Direnişi ve Katalan Paralı Askerleri
Bizans İmparatoru, Türklerin Marmara ve Ege bölgelerindeki ilerleyişini durdurmak için paralı askerlerden yardım almıştır. 1302 yılında Gediz Nehri yakınında gerçekleşen çatışmalarda, Bizans ordusu Türk kuvvetleri tarafından yenilgiye uğratılmıştır. Daha sonra Bizans, Sicilya’dan Katalan paralı askerlerini getirmiştir. Katalanlar, Erdek ve çevresinde Karasi Beyliği’ne ciddi bir direniş göstermişlerdir. Ancak, Bizans ile Katalanlar arasındaki ilişkiler bozulunca, Katalanlar Bizans’a karşı savaş açmış ve Karasi Beyliği’nin güçlenmesine dolaylı olarak katkı sağlamışlardır.
Beyliğin Sınırlarının Genişlemesi
Kalem ve Karasi Beyler, Bergama, Edremit ve Çanakkale gibi stratejik bölgeleri fethederek beyliğin sınırlarını genişletmişlerdir. Bu fetihler, sadece toprak kazancı değil, aynı zamanda ekonomik ve ticari avantajlar da sağlamıştır. Fethedilen bölgelerdeki Türkmen nüfusun yoğunluğu artırılmış, Anadolu’nun farklı bölgelerinden ve Trakya’dan Türkmenler göç ettirilmiştir.
Özellikle, Baba İshak isyanından sonra Anadolu’dan göç eden Türkmenler, Karasi topraklarında yerleşmiştir. Bu Türkmenlerin arasında, Saru Saltuk’a bağlı olan ve Ece Halil’in liderliğindeki bir grup önemli bir rol oynamıştır. Bu göçler, bölgedeki Türkmen varlığını güçlendirmiş ve beyliğin sosyal yapısını sağlamlaştırmıştır.
Beylik İçindeki Yönetim
Karasi Bey’den sonra, beyliğin toprakları oğulları Demirhan ve Yahşihan arasında paylaştırılmıştır. Demirhan, Balıkesir ve Çanakkale bölgelerine hükmederken, Yahşihan Bergama ve çevresini yönetmiştir. Demirhan, aynı zamanda Saruhan Bey ve Aydınoğlu Umur Gazi gibi diğer önemli beyliklerle iş birliği yaparak donanma ve askeri desteğiyle adını duyurmuştur.
Denizcilikte İlk Adımlar
Karasioğulları, denizcilikte de etkin olmuştur. Demirhan Bey, Rumeli seferlerine katılarak Osmanlı Devleti’nin ilerlemesinde önemli bir rol oynamıştır. Yahşihan ise, Gelibolu Yarımadası’na çıkarma yaparak bölgedeki etkinliğini artırmaya çalışmıştır. Ancak, bu çıkarma girişimi başarılı olamamıştır.
Osmanlılar Tarafından İlhak
1343 yılından sonra, Karasioğulları Beyliği içinde iç çekişmeler yaşanmıştır. Demirhan ve Yahşihan kardeşler, toprakları aralarında paylaşırken, diğer kardeşleri Dursun Bey dışlanmıştır. Dursun Bey, Osmanlı Beyliği’nin hükümdarı Orhan Bey’e sığınarak kardeşlerine karşı mücadele başlatmıştır.
1345 yılında Orhan Bey, Balıkesir’i kuşatarak Demirhan’ı teslim almıştır. Bu süreçte, Karasioğulları Beyliği’nin toprakları Osmanlı topraklarına katılmıştır. Orhan Bey, bu toprakları oğlu Süleyman Paşa’ya vermiştir. Karasioğulları Beyliği’nin Osmanlı’ya ilhakı, Osmanlı Devleti’nin Rumeli’ye açılmasında stratejik bir rol oynamıştır. Ayrıca, Karasi beylerinden Hacı İlbeyi, Evrenos Bey ve Ece Halil gibi isimler, Osmanlı’nın hizmetine girerek Rumeli’nin fethinde önemli görevler üstlenmiştir.
Beyliğin Tamamen Osmanlı’ya Katılması
Karasioğulları Beyliği’nin geri kalan toprakları ise I. Murad döneminde 1363 yılında tamamen Osmanlı Devleti’ne katılmıştır. Böylece, Karasioğulları Beyliği tarih sahnesinden çekilmiş, ancak mirası Osmanlı Devleti’nin büyümesine katkıda bulunmuştur.
Sonuç ve Değerlendirme
Karesioğulları Beyliği, Anadolu beylikleri arasında stratejik konumu ve güçlü liderliği ile öne çıkmıştır. Özellikle denizcilikteki başarıları ve Rumeli’ye geçişte Osmanlı Devleti’ne sağladığı katkılar, bu beyliğin önemini artırmıştır. Beyliğin Osmanlı’ya ilhakı, Osmanlı’nın Batı Anadolu ve Rumeli’de güç kazanmasında etkili olmuştur.
Karasioğulları Beyliği’nin hikayesi, Türk tarihinde önemli bir dönemin parçasını oluşturmaktadır. Selçuklu’nun mirasını devralarak Marmara ve Ege bölgelerinde Türk varlığını güçlendiren bu beyliğin kısa sürede Osmanlı’ya entegrasyonu, Anadolu’nun siyasi birliğine katkı sağlamıştır.