Türk kadınının Milli Mücadele döneminde gösterdiği kahramanlık ve fedakarlıklar. Asker Saime’den Nene Hatun’a, Halide Edip’ten Gördesli Makbule’ye kadar tarihe damga vuran kadın kahramanlarımızın etkileyici hikayeleri.
Türk kadını, tarihin her döneminde olduğu gibi, Milli Mücadele döneminde de büyük fedakarlıklar ve kahramanlıklar sergilemiştir. Milli Mücadele, yalnızca erkeklerin omuzlarında taşınan bir süreç olmamış, kadınlar da bu mücadelenin her safhasında aktif rol almışlardır. Cephede savaşan, cephe gerisinde lojistik destek sağlayan ve hatta çetecilik yaparak düşmana karşı mücadele eden kadın kahramanlarımız, bağımsızlık mücadelesinin simgeleri haline gelmiştir. İşte bu kahraman kadınlardan bazıları ve sergiledikleri cesaret dolu hikayeler:
Asker Saime (Münevver Saime)
Asker Saime, Kadıköy Mitingi‘ne katıldıktan sonra hakkında tutuklama kararı çıkınca Anadolu’ya geçerek Milli Mücadele’ye katılan kadın kahramanlarımızdan biridir. Gerçek adı Münevver Saime olan Saime Hanım’a “Asker Saime” denmesinin sebebi, Batı Cephesi’nde savaşırken yaralanmasına rağmen bunu gizleyip savaşmaya devam etmesidir. Onun fedakarlığı ve direnci, Türk kadınının azmini yansıtır. Milli Mücadele sırasında “İsyan etmeyecek bir Türk kalbi tanımıyorum” sözünü söyleyerek, bu inanç doğrultusunda mücadele etmiştir. Asker Saime’nin bu sözü, Türk kadınının mücadele ruhunu özetler niteliktedir. O, sadece bir asker değil, aynı zamanda bir ilham kaynağı olmuştur.
Binbaşı Ayşe
İzmir’in işgaline karşı çıkan ve işgal sonrası silahlı mücadeleye katılan kahramanlardan biri olan Binbaşı Ayşe, kendi çetesini kurarak Yunan işgaline karşı koymuştur. Daha sonra Köpekçi Nuri’nin çetesine katılarak Milli Mücadele’ye daha büyük bir katkı sağlamıştır. Binbaşı Ayşe’nin mücadelesi, kadınların yalnızca cephe gerisinde değil, cephede de aktif bir şekilde yer aldıklarının en açık kanıtlarından biridir. Onun azmi ve liderlik yeteneği, dönemin zorlu şartlarında bile kadınların nasıl organize olabildiklerini gösterir.
Çete Emir Ayşe Efe
Aydın İmamköylü olan Çete Emir Ayşe Efe, Çanakkale Savaşı’nda şehit düşen eşinden kalan elmas küpeleri satarak kendine silah almış ve Milli Mücadele’ye katılmıştır. Yörük Ali Efe ile birlikte savaşan Ayşe Efe, Aydın’ın kurtuluşuna kadar mücadele etmiştir. Savaş sonrası Mustafa Kemal Atatürk tarafından kendisine İstiklal Madalyası verilmiştir. Bu onuru hayatının sonuna kadar gururla taşıyan Ayşe Efe, “Savaştım Yunana karşı, elimde kalan en değerli şey Atatürk’ün göğsüme taktığı İstiklal Madalyası’dır” sözleriyle Türk kadınının vatanseverliğini ve fedakarlığını vurgulamıştır.
Erzurumlu Fatma (Fatma Seher Hanım)
Birinci Dünya Savaşı‘nda eşinin şehit düşmesi üzerine Mustafa Kemal’le görüşüp savaşmak için izin alan Erzurumlu Fatma, Kurtuluş Savaşı’nın Batı Cephesi’nde Yunanlara karşı mücadele etmiştir. Savaşlara aktif olarak katılan Fatma Seher Hanım, hem Sakarya Savaşı‘nda hem de Büyük Taarruz‘da yer almıştır. Kadınların cephede de etkin olabileceğini kanıtlayan Fatma Seher Hanım, vatan savunmasında en ön saflarda yer alarak Türk kadınının gücünü bir kez daha göstermiştir.
Gördesli Makbule
Batı Cephesi’nde Yunanlara karşı eşiyle birlikte mücadele eden Gördesli Makbule, savaş sırasında başından vurularak şehit düşmüştür. Makbule, Yunanların Batı Anadolu’yu işgale başlamasıyla Türk çetelerine katılmış ve silah arkadaşlarını korumak için hayatını feda etmiştir. Onun bu kahramanlığı, vatan savunmasında kadının nasıl bir rol üstlendiğini açıkça göstermektedir.
Hafız Selman İzbeli
Kastamonulu olan Hafız Selman İzbeli, Milli Mücadele sırasında Kastamonulu kadınları örgütlemiş ve askerlere çorap, fanila ördürüp cepheye göndermiştir. Cumhuriyet kadını olarak kendini tanımlayan Hafız Selman, varlıklı bir aileden gelmesine rağmen mücadelenin en ön saflarında yer almış ve askerlerin ihtiyaçlarını karşılamıştır. Milli Mücadele sırasında lojistik desteğin ne kadar önemli olduğunu gösteren Hafız Selman İzbeli, Türk kadınının her alanda ne denli büyük bir destek olduğunu kanıtlamıştır.
Halide Edip Adıvar
Halide Edip Adıvar, fikri mücadele yönüyle Milli Mücadele’ye katılan kadınların başında gelmektedir. Anadolu Ajansı‘nın kurulmasında büyük rol oynayan Halide Edip, aynı zamanda edebi yetenekleri ve hitabet gücüyle de mücadeleye destek vermiştir. Milli Mücadele döneminde gazetecilik yaparak da bu süreçte aktif rol almıştır. Onun sözleri ve fikirleri, Türk milletini cesaretlendiren ve direniş ruhunu canlandıran unsurlar arasında yer almıştır.
Halime Çavuş
Kastamonulu olan Halime Çavuş, Kurtuluş Savaşı’na erkek kılığına girerek katılmıştır. Halim Çavuş olarak tanınan Halime, saçlarını kazıtarak uzun bir süre kimliğini gizlemeyi başarmıştır. Bir düşman saldırısında ayağından yaralanarak sakat kalmıştır. Mustafa Kemal Atatürk ile cephede karşılaşan Halime Çavuş, onun “Böyle üşümeyecek misin?” sorusuna, “Bey 100.000 kişi kurtulacak, ben öleceğim de ne olacak” diye cevap vererek Türk kadınının direniş ruhunu ortaya koymuştur.
Kılavuz Hatice
Adana’da Fransızlara karşı verilen mücadeleye katılan Kılavuz Hatice, Fransızlara yanlış yol göstererek onları tuzağa düşürmüş ve Türk kuvvetlerinin onları esir almasını sağlamıştır. Bu stratejik başarısı, kadınların savaş sırasında yalnızca cephede değil, aynı zamanda zekalarıyla da büyük başarılar elde ettiklerinin bir göstergesidir. Hatice’nin bu başarısı, kadınların Milli Mücadele’deki rolünü bir kez daha vurgulamaktadır.
Nene Hatun
Erzurumlu Nene Hatun, Pasinler ilçesinin Çeperler Köyü’nde doğmuştur. Milli Mücadele’de Aziziye Tabyası’nın savunmasında görev almış ve burada gösterdiği büyük cesaretle tanınmıştır. Üç aylık bebeğini geride bırakarak cephede düşmana karşı savaşmıştır. Onun fedakarlığı, Türk kadınının vatan savunmasındaki rolünün ne kadar büyük olduğunu ortaya koymaktadır. Vefatından sonra Aziziye Tabyası’na gömülmüş olan Nene Hatun, tarihe ismini altın harflerle yazdıran kadın kahramanlarımızdan biridir.
Onbaşı Nezahat
Savaş sırasında gösterdiği başarılar sonucunda 12 yaşında onbaşı unvanı verilen Nezahat, İnönü Savaşları’na katılarak büyük katkılar sağlamıştır. Mustafa Kemal Atatürk‘ün takdirini kazanan Nezahat, çocuk yaşta gösterdiği cesaret ve kahramanlıkla Türk milletine ilham kaynağı olmuştur. O, savaşın en zorlu anlarında bile dimdik durarak Türk kadınının mücadelesini simgelemiştir.
Şerife Bacı
Kurtuluş Savaşı sırasında Kastamonu İnebolu’dan Ankara’ya kağnısıyla mermi taşıyan Şerife Bacı, ağır kış şartlarından dolayı donarak şehit olmuştur. Yanındaki küçük çocuğuyla birlikte cephane taşırken, zor koşullara rağmen mücadelesine devam etmiş ve vatan uğruna canını feda etmiştir. O, Türk kadınının cesaretinin ve fedakarlığının simgesi olmuştur.
Tayyar Rahime
Güney Cephesi‘nde Fransızlara karşı mücadele eden Tayyar Rahime, cephedeki askerlere cesaret ve motivasyon veren bir kadın kahramandır. Erkeklerin yorgun düştüğü bir anda, “Ben kadın halimle ayakta durup mücadele ederken siz erkek halinizle yerde sürünmekten utanmıyor musunuz?” diyerek askerlere cesaret aşılamıştır. Rahime’nin bu cesur tavrı, savaşta moral ve motivasyonun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha göstermiştir.
Yirik Fatma
Güney ve Batı Cephesi‘nde savaşan Yirik Fatma, Gaziantep‘te Fransızlara karşı mücadele etmiş ve Batı Cephesi’nde Yunan askerlerine karşı savaşırken esir düşmüş, işkence edilerek şehit olmuştur. Onun hikayesi, Türk kadınının düşmana karşı mücadelesinin yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda ruhsal ve manevi bir savaş olduğunu da göstermektedir.
Milli Mücadele’nin İsimsiz Kadın Kahramanları
Yukarıda adı geçen kahramanların yanı sıra, isimleri tarihe kazınmamış birçok Türk kadını da Milli Mücadele sırasında büyük fedakarlıklar yapmıştır. Cephane taşıyan, demiryollarını tamir eden ve cephede savaşan bu kadınlar, vatan savunmasında adeta isimsiz kahramanlar olarak yer almışlardır. Çavuş Penbe, Senem Ayşe Hatun, Nafize Kadın, Bitlis Defterdarının Hanımı, Sultan Hanım, Faika Hakkı, Ali Kızı Alime, Hacı Osman kızı Fatma, Besim kızı Şükriye, Musa kızı Fatma, Veli onbaşı kızı Ayşe, Molla İbrahim kızı Fatma, Molla Hasan kızı Fatma gibi pek çok kadın, bu isimsiz kahramanlar arasında yer almıştır. Bu kadınların her biri, Milli Mücadele’de Türk milletinin bağımsızlık mücadelesine büyük katkılar sağlamışlardır.
Sonuç: Türk Kadınının Cesareti ve Fedakarlığı
Milli Mücadele, Türk milletinin bağımsızlığı için verdiği en büyük mücadelelerden biridir ve bu mücadelede kadınların rolü asla göz ardı edilemez. Asker Saime’den Nene Hatun’a kadar pek çok kadın, cephede savaşıp cephe gerisinde destek vererek Türk milletinin bağımsızlık mücadelesine katkı sağlamıştır. Bu kahraman kadınlar, sadece cesaretleriyle değil, aynı zamanda fedakarlıklarıyla da birer ilham kaynağı olmuştur. Onların mücadelesi, Türk kadınının ne kadar güçlü ve vatansever olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.