Sarıkamış İle İlgili Şiirler, Sarıkamış Harekatı Konulu Şiirler, Vatan İçin Can Verenlerin Hikayesi

0

Sarıkamış şiirleri. Sarıkamış’ta yaşananlar unutulabilir mi? Mehmet’im neden karlar altında yattı? Gidenler dönmedi, peki geriye ne kaldı? Sarıkamış Harekatı, (22 Aralık 1914 – 5 Ocak 1915) ile ilgili bilgi ve şiirler.

1914 yılında Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’na katılmasıyla, Sarıkamış’ta yaşanan büyük bir felaketin ardı arkası kesilmedi. Sarıkamış Harekâtı sırasında, son derece zorlu şartlar altında, Allahuekber Dağları, Soğanlı Dağları ve çevresinde donarak hayatını kaybeden 90 bin kadar Osmanlı askerinin çoğu, -40 °C’lik aşırı soğuklarda şehit oldular. Bazı kaynaklara göre bu sayı 60 bin civarındadır. Sarıkamış felaketi, tarihimizin derin izlerinden biri olarak hafızalardan silinmemiş, kuşaktan kuşağa aktarılmaya devam etmektedir.

Sarıkamış İle İlgili Şiirler

Sarıkamış’a Veda

Ulaştı Padişah’ın emri uzak diyarlarca,
Sarıkamış’a doğru bir kader yürüdü.
Buz tutmuş dağlar, donmuş topraklar,
Rus’un karanlık rüzgarı sardı semayı,
Mehmet’im, bir yüce dava için,
Toprağını savunmaya koyuldu.

Veda etti dikenli gülümsel yerlere,
Bu kez Yemen değil, Sarıkamış’ta bir son vardı.
Vatanın her köşesini temizleyeceklerdi,
Fakat, bu kez karşılarında ölüme giden bir yol vardı.

Elveda Sarıkamış, elveda sana!
Düşman her zaman düşman,
Şimdi göğüs gereceğiz sana.
Üçüncü ordu kararlıydı,
Sarıkamış’ta zafer için,
Kışı dize getireceklerdi.

Yetişti Mehmet, nefes nefese,
Savaşın rüzgarı Sarıkamış’a dokundu.
Ama burası, sıcak Yemen toprakları gibi değildi,
Ayaklar yanarken, dudaklar donuyordu.

Mehmet’im yürüdü, adım adım,
Günlerce, zamansızca bir ölüm yolu.
Ama namus bilinciyle,
Vatan uğruna dimdik durdu.
Aşılınca tepe,
Rus’a doğru yaklaşıldı.

Ama soğuk, korkunç bir engeldi,
Eksi ellilerde donmuş topraklar,
Ve bir emir bekleyen ölüm.
Sarıkamış’ta bekleyen ölüm,
Herkesin gözlerinde yazılacaktı.

Enver Paşa’nın hayali,
İhtirası her gün büyüdü.
Ama bir gerçek vardı,
Sarıkamış’ta doksan bin gül soluyordu,
Hiç kimse dönmeyecekti.

Ve taarruz emri tekrarlandı,
Sarıkamış alınacak,
Rus’un elinden kurtarılacak.
Ama Mehmet’im ne geri adım attı,
Ne de korktu,
İmanla ve inançla sarıldılar savaşa.

Hücuma geçtiler,
Allahuekber Dağları’na doğru.
Şehitler birer birer yükseldi,
Sarıkamış’ta yatanlar,
Vatan uğruna can verdi.

Seksen bin Mehmet,
Tek bir kurşun sıkmadan,
Kahpe düşmana meydan okudular,
Ve Sarıkamış’ta sonsuz uykularına daldılar.
Geceyi yırtan bir ses yankılandı,
Kerkük’lü bir erin dilinde,
Yemen türküsünün hatırası,
Sarıkamış’ın derin karanlığında.

Sarıkamış Şehitlerine

Yemen’in rüzgarı, içini sızlattı,
Şimdi karlar altında yattın Mehmet’im.
Sıcak çöllerde yanarken canın,
Soğukta donarak huzura erdin Mehmet’im!

Yalnız çıktın yola, çarıksız, çıplak,
Toprağına canını kattın Mehmet’im.
Düşmedin, yılmadın, savaşın sükûnetinde,
Vatan uğruna son nefesini verdin Mehmet’im.

“Allahü Ekber!” sesleri yankılandı dağlarda,
Yıldızlar mı düşüyor, kar mı yağıyor?
Vatan aşkı ateşi, öyle yandı ki,
Buzun içine ateş kattın Mehmet’im!

Allahü Ekber şahit, dağlar, taşlar,
Secdede kaldı başlar, kaldı eller,
Ağladı toprak, ağladı gökler,
Türk’ün yolunda sen yandın Mehmet’im!

Buzun içinde şimşekler çaktı,
Toprağın, çarığın izini sildi.
Son bir nefesle mermi vursada yüreğine,
Göğe karları bıraktın Mehmet’im!

Bir sürü değil, bir ordu yürüdü,
Her adımda senin adın vardı,
Vatan için, millet için,
Bir can verdin; sonsuz yaşadın Mehmet’im!

Sarıkamış İle İlgili Şiirler

Sarıkamış’a

Doğuda güneş yok, soğuk ne büsbütün,
Askerde yürek yok, üşüyen bir beden,
Sarıkamış’ta kışlar ne de yaman bir düş.

Adı Sarıkamış, gülü solarmış,
Giden gelmedi, ne derdi varmış?
Burası dağmış, rüzgarlar eser,
Giden gelmedi, ne korkusu varmış?

Sarıkamış önünde bir sessizlik var,
Bakın üstümüze, soğuk muyuz var?
Kırık dökük çarık, silahımız yetersiz,
Adı Sarıkamış, gülü solarmış,
Giden gelmedi, ne derdi varmış?

Ferman geldi demişti, koşarak geldik,
Burası kışmış, ama anlamadık,
İşte ölürken, geri dönmedik.

Adı Sarıkamış, gülü solarmış,
Giden gelmedi, ne derdi varmış?
Burası dağmış, yollar hep sararmış,
Giden gelmedi, ne korkusu varmış?

Sesini duydum rüzgarın içinde,
Bir ordu varmış, umutla gidenlerde.
Sarıkamış’a vardık, ellerimiz donmuş,
Adı Sarıkamış, gülü solarmış,
Giden gelmedi, ne derdi varmış?

Sarıkamış Türküsü

Sarıkamış üstünde kar
Kar içinde Mehmedim yatar
Gülü solmuş, boynu bükük
Gören sanmış, ah, yarini sarar
Kimi vatan, kimi yolda
Üzerinde soğuk, üşümüş oda
Avut yiğit gönlünü, tevekkül et
Yar sarmazsa, Mevlam sarar, elbet.


Leave A Reply